29 Kasım 2019 Cuma

CERRUTI 1881 EAU DE TOILETTE POUR FEMME

               Merhabalar, bugünün konuğu eski ama benim için eskimeyen parfümlerden biri olan Cerruti 1881. Hem nostaljik, hem de modası geçmeyen, oldukça güçlü bulduğum ama bir o kadar da zarif kokan, her ortama uyan şık bir parfüm.








            Cerruti aslında 1967 yılında erkek giyimi üzerine kreasyonlar çıkarmış Fransız bir marka. Ancak saat, kalem, çakmak ayakkabı gibi aksesuarları çok beğenilerek giyimin önüne geçmiş. Uzun bir süre erkek modası ile ilgilenen tasarımcı Nino Cerruti 1976 kadın giyimine el atarak koleksiyonu genişletmiş. Cerruti 1881 parfümü ise 1995 yılında piyasaya çıkarmış.                                                
               Her ne kadar marka Fransız olsa da kendisi İtalyan asıllı olan tasarımcı, bu parfümde mutlaka İtalya'ya özgü çiçek ve meyve notaları olsun istemiş. Parfümör Claire Cain aynı zamanda Elizabeth Arden, Jean Patou, Guerlain ve Dolce & Gabbana gibi pek çok markanın parfümlerinin yaratım ekibinde de yer almış.                                                                                                            
               Cerruti 1881, yukarıda da belirttiğm gib tam bir çiçek ve meyve bahçesi, notalarında mimoza, yasemin, meneviş, menekşe, frezya, yasemin, zambak, gül, sardunya, nergis, sarı papatya gibi çiçekler, vanilya, portakal, bergamot gibi meyveler ve misk, ambar, sandalağacı, kişniş ve sedir ağacı gibi bitki özleri bulunuyor.  Ben ilk sıktığımda meyve ve çiçek özlerinden çok bitki özlerinin kokusunu alıyorum. Hatta içerisinde olmamasına rağmen hoş bir tütün kokusu hissediyorum. Tütün dediysem sigara kokusu gibi kötü ya da bildiğimiz tütün kolonyası şeklinde birşey değil merak etmeyin. Şaşırtıcı şekilde içinde menekşe olmasına rağmen ben hiç almadım, hatırlarsanız menekşe kokulu parfümlerle genelde anlaşamıyorum.                                                                                      
                    Kokunun kalıcılığı ise EDT olmasına rağmen oldukça iyi, giysilerinize tutunuyor, sabah sıktığınız kokuyu gün içerisinde rahatlıkla hissediyorsunuz. Ortalama 7 - 8 saat yineleme istemiyor. Silajı güzel, açılış itibariyle biraz ağır gibi dursa da birkaç saat sonra oldukça sakin,net, insanı baymayan güzel bir koku sizi bekliyor. Bazı kaynaklar hissedilir derecede pudralı demiş ama bence pudralı ve temiz kokan daha güzel kokular var ve bu kesinlikle öyle değil. Ben yaş aralığı olaral 25 ve üzeri hatta 35 üzeri daha uygun buldum ve yaz mevsiminden çok, kış sonbahar aylarına daha çok yakıştırdım.                                                                                                                              
             Parfümün şişe tasarımı da çok güzel. Sade ve şık, şişenin dışı buzlu gibi mat bir görüntüden oluşurken, parfümün renginin somon rengi gibi ya da pudra pembesi oluşu güzel düşünülmüş ki sık rastlanan bir renk değil. Buna uygun olarak metal efektli kapağın rengi açık bir rose gold tonunda. Şişenin tasarımı ise yine Fransız heykeltraş Serge Mansau tarafından İtalya kıyılarındaki çakıl taşlarından esinlenilerek tasarlanmış. Sanıyorum bu yüzden bu şişeyi makyaj masanızda dikey olduğu gibi yatay olarak da koyabiliyormuşsunuz. Serge Mansau bununla beraber, Lancome, Cartier, Chiristian Dior, Estee  Lauder, Guerlain, Givenchy, Hermes, Narciso Rodriguez ve Kenzo gibi markaların bazı parfümlerinin de şişe tasarımlarını yapmış. Şişe tasarımına uygun olarak karton ambalajda da oldukça sade ve pudra rengi bir tasarım tecih edilmiş.                                                                                         


         

                      Parfümün güncel fiyatını ise çok net bilmiyorum, Eski bir koku olduğu için sanırım şu aralar çok tercih edilmiyor ve kozmetik mağazalarda pek denk gelmiyorum. Online birkaç alışveriş sitesinde 250 tl. civarında bir fiyatı var. Ben iki yıl önce 5o ml. boyunu duty free den 22 euro   karşılığında edinmiştim.                                                                                                                         


Sevgiler. ve muylu hafta sonları.........
   

25 Kasım 2019 Pazartesi

NARS NO: 23 WET & DRY BLUSH BRUSH

                          Yeniden merhabalar, bugun blogda çok sevdiğim bir firçanın yazısını yazacağım. Açık konuşayım bu fırçayı ilk gördüğüm anda vurulmuştum, almak için de oldukça bir süre yanıp tutuşarak, bekledim ve geçtiğimiz yıl sonunda benim oldu.






               Tam olarak hatırlamıyorum ama üç, dört yıl oldu sanıyorum Nars, fırça serilerini yeniledi. Yavaş yavaş yeni ürünleri ekledi ve bu hem ıslak hem de kuru olarak kullanılan fırça ilk gördüğüm anda istek listeme girmişti.                                                                                                                     
               Nars zaten başlı başına çok güzel ürünler çıkaran bir marka, fırçaları da keza öyle...Tasarımı yapılırken üzerinde düşünülmüş, ergonomisi, amacı ve hedefe yönelik sonuçları iyi planlanmış ürünler.                                                                                                                                                   
               Fırçanın toplam  boyu 15 cm. ve kıl boyu 2 cm. Oldukça değişik, tok kıllardan oluşan, küt   uçlu bir fırça. Küt uçlu derken flat olarak bildiğimiz düz uçlu fırçalar gibi değil. Kıllar, sentetik siyah ancak doğala yakın gibi yumuşaklar. Sanıyorum bu nedenle şaşırtıcı bir şekilde bu fırça ile allık sürdüğünüzde Heidi yanak gibi olmuyorsunuz, merak etmeyin. Allığı çok güzel dağıtıyor. Adeta zahmetsizce ve konforlu bir uygulama yapıyorsunuz. Kılları sentetik olduğu için kolay  temizleniyor ve yıkama esnasında vs hiç kıl dökmedi.                                                                        
         Tabii herkesin allık sürme şekli ve sevdiği allık cinsi başka. Ben geniş bir suratım olmasına rağmen allık sürmek için mesela şuradaki gibi çok büyük fırçalar tercih etmiyorum, çünkü süremiyorum. Büyük bir fırça ile allık sürdüğüm zaman bütün yüzüme yayılıyor. Daha bölgesel ama homojen olarak dağılmış şekilde allık kullanmayı seviyorum diyebilirim. Bu yüzden blogda da yazdığım tüm allık fırçaları daha küçük fırçalar.                                                                                                                                     


                                                               



               Fırçanın hem ıslak hem de kuru olarak kullanılıyor olması ise makyaj fırçalarında pek rastlanır bir özellik değil. Ben sahşen birkaç kez M.A.C fix + ıslak olarak kullanmayı denedim ama bana kalırsa krem ürünlerde daha başarılı. Toz ürünleri zaten güzel uyguluyor. Yabancı birkaç blogda bu fırça ile kontur hatta göz makyajı bile yapmışlar, kontur belki evet ama göz makyajı için sanırım pek uygun değil. Belki kaş göz arası mesafeniz çok genişse göz kapağına tamamen baz sürüebilir ya da tek renk far.                                                                                                                                        
               Fırçanın rengi ikonik Nars ambalajlarında olduğu gibi mat siyah, buna uygun olarak   ferrulesi de aynı şekilde mat siyah yapılmış, Dip kısmına doğru fırça numarası yazıyor. Çekmeyi unuttuğum için göremediğiniz alt kısmı size güzel bir ayrıntı ile kırmızı yapılmış. Sapı oldukça dolgun, rahat kavranıyor. Markanın Yachiyo serisinden mesela bu fırçayı da çok beğeniyorum, çok güzel bir fırça ama ben mağazada denediğimde sapı çok ince geldi ve tutmakta biraz zorlanmıştım.                                                                
              


             Fırçanın güncel fiyatı ülkemizde sanıyorum 330 tl. civarındayken, orijinal sayfasında 42 USD. Ben yaklaşık 1,5 yıl önce makyaj trendi adlı kozmetik alışveriş sitesinden 170 tl. karşılığında   güzel bir kampanyadan faydalanarak almıştım. Şu an stoklarda görünmüyor ama mağazalarda mutlaka vardır. Bu fırça için mutlaka alınması gereken fırçalardan biri diyemem yani bütün fırçalarınızı tamamladıktan sonra belki fantazi için alınabilir ama uzun süre kullanılacak çok güzel bir fırça olduğu gerçek.                                                                                                                                  

                                                               Sevgiler......                                                                                                                                 

19 Kasım 2019 Salı

ESTEE LAUDER PURE COLOR ENVY SCULPTING LIPSTICK - 410 DYNAMIC

                       Yeni haftadan merhabalar, bugün ruj koleksiyonumun en severek kullandığım oldukça eski rujlarından birini yazacağım. Aslında ben ruju oldukça uzun bir süre önce bitirdim sayılır, çok çok az kaldı. Fotoğrafları geçenlerde ürün yazıları dosyamı karıştırırken buldum, bu ürünü yazdım sanıyordum hatta, yazmamışım. Oldukça eski bir rujum olduğu için fotoğraflarım çok iyi değil hatta, şimdiden affola. Gelelim rujumuza;






                   Pure color envy ruj serisi markann bildiğim kadarıyla en eski serisi, uzun bir süre önce marka serideki bazı rujları kaldırıp ( mesela şuradaki rujları ) yerine tümünün adına Pure Color adını vererek mat, shine likit bir sürü ruj serisi ile çeşitlendirdi. Pure color envy sculpting serisi sanıyorum içindeki shea yağı nedeniyle tüm seriler içindeki en nemlendirici, en yumuşak dokulu seri. Sürümü çok kolay, kremsi olduğu için rahat uygulama yapıyorsunuz, Dudaklarınız uzun süre yumuşacık ve nemli kalıyor. Kapatıcılığı çok güzel, renge göre kremsi bir parlaklık da katıyor. Benim  rengim 410 Dynamic, çok güzel bir pembe - gül kurusu. Seride 20' yi aşkın renk var ve hepsi birbirinden güzel. Rengini yoğun bir şekilde verdiği için ne zaman sürdüysem iltifat aldığım rujlardan biri. Kalıcılığı da pek çok ruja göre iyi diyebilirim, yeme içme sonrasında tazeleme istiyor tabbi ama onun dışında uçup gitmiyor, uzun süre yerinde kalıyor. Dudaklarımda duruşunu çekmemişim ama elimin üzerindeki hali renkle ilgili fikir verir diye düşündüm.




             Ürünün ambalajı ise çok şık. Lacivert renk pek görmeye alışkın olduğumuz bir renk değil ama Estee Lauder markasının tescilli rengi olduğu için başka markalarda görmüyoruz. Lacivert renge ek olarak altın sarısı metal detaylar da ambalaja eşlik ediyor. Ambalajın en güzel taraflarında biri de manyetik kapaklı oluşu ve tık diye kapanması. Geçtiğimizyıllarda sanıyorum Kendall Jenner ile bu ambalajın yenı yıl koleksiyonu  için kırmızı renkte rujları  da yapılmıştı ve gerçekten çok güzeldi. İçerik listesi ise aşağıdaki fotoğraftaki gibi.




            Son olarak ürünün fiyatı ise orijinal sayfasında 240 tl. olarak görünüyor. Tek bir ruj için oldukça yüksek bir fiyat ama ülkemiz online sayfası sürekli indirimli setler, kofreler ekliyor ve ortalama 3 makyaj ürününden oluşan setlerin fiyatı neredeyse bu kadar. Onun dışında bzen tam boy ürün setlerinin çerisinden de mini boy pure color envy sculpting rujlar çıkabiliyor. Onlar da ürünü denemek için bir fırsat olabilir.
            Ben aşağı yukarı 5 yıl önce nereden aldığımı hatırlamamakla beraber sanıyorum 85 tl gibi bir fiyata almıştım. 

           Sevgiler......   
  

15 Kasım 2019 Cuma

ELIZABETH ARDEN EIGHT HOUR CREAM ALL - OVER MIRACLE OIL

                 Merhabalar, bugün yine benim çok sevdiğim bir markadan, bir ürünün yazısını yazacağım. Yağların iyileştirici ve yatıştırıcı etkisi yüzyıllardır bilinen birşey ama mesela çok değil bundan 5 -6 yıl önce biri benim yağlı cildime bile yağ kullanabileceğimi söylese asla asla inanmazdım. Gelişen teknoloji ile yağ formülasyonlarının da değiştirilebilmesi sonucu aslında çok güzel ürünler ortaya çıkmış durumda. İşte bugün yazacağım ürün de öyle birşey.








                    Ürünü daha önce aldığım ürünlerle beraber bir online alışveriş sitesinden almıştım. Etiket bölümünden Elizabeth Arden markalı tüm yazılara ulaşabilirsiniz. Markanın bu eight hour serisi, biliyorsunuz daha önce de yazmıştım cildi 8 saat boyunca nemli tutmak üzere zengin nemlendirici bileşenerle formüle edilmiş. Başta Tsubaki ( aslında bilinen adıyla kamelya yağı ) yağı olmak üzere, zeytin, avokado, ayçiçeği, üzüm çekirdeği yağlarından ve tamamlayıcı olarak, zencefil kökü, reçine ve E vitamini ile kondisyonu yükseltilmiş komplike bir ürün. Komplike diyorum çünkü yüz, vücut , saç ve tırnaklar için kullanabiliyorsunuz. 
                 Rengi göründüğü gibi koyu sarı diyebileceğim bir renkte. Kıvamı ve yapısı çok değişik ne çok koyu bir yağ gibi ne de kuru yağ dediğimiz gibi, bu nedenle cilt üzerinde de ne yapış yapış uzun süre kalıyor ne de dediğim gibi kuru yağ gibi hemen emilip uçuyor. Yavaşça ama yağlı bir his bırakmadan yumuşaklık bırakarak emiliyor. Kokusu yazdığım diğer ürünlerden farklı olarak biraz daha değişik, ben alttan o sevdiğim karışık bitki kokusunu ve özellikle limon, biberiye kokusu hissediyorum.
                Çok yönlü olduğu için her şekilde denedim. Duş sonrası saçlarımda, yüzümde ve vücudumda. Saç ve yüz için ortalama 2 - 3 sprey rahat rahat yetiyor. Saçlarımın elektriğini alırken, ağırlaştırma, sonrasında yağlandırma vs. yapmadı, yüzüm ve boynum içinde genelde gece duştan sonra falan kullandığımda sabah oldukça yumuşak ve rahatlamış bir ciltle uyandığımı söylemeliyim. Vücut için de kuru, atopik bölgelerde güzel nem sağlıyor, yazın güneşte koruyucuyu çok iyi yediremediğim bacak arkası gibi yerler kızarınca sürdüğümde birkaç saat içinde rahatlama gördüm. Ama ben sanıyorum bu ürünü çok ihtiyaç hissetmedikçe pek vücut için kullanıp harcamam.
              Ambalajı güzel, normal sprey başlıklı plastik şişe. Tek seferde spreyden çıkan miktar güzel, dediğim gibi 2 fıs benim yüz ve boynuma rahat rahat yetiyor. Dış ambalajı mat bir kauçuk kaplamadan yapılmış. Bana biraz Nars ambalajlarını anımsattı. Seriye has 8 rakamı ambalaj üzerinde bolca yer alıyor. Kapağı güzel oturuyor. Çantada vs. açılma yapmıyor.
           Özellikle seyahate vs. giderken çok yönlü olduğu için, ayrı ayrı ürün almak yerine tek bir ürünü bakım çantasına atmak çok pratik. Aynı zamanda tahriş olmuş cilt dokusunu düzeltmeyi hedeflediği için sadece kadınlar değil erkekler için de özellikle traş sonrası kullanılabiliyor.





  
          Miktarı 100 ml. ve gördüğünüz gibi ben 1 + 1 şeklindeki kofre ürünü 100 tl. karşılığında almıştım. Ancak alalı çok oldu, şu an ülkemizde birkaç online güzellik mağazasında tek olarak fiyatı 120 - 140 tl. arasında değişiyor. Elimde markanın eight hour serisinden yazacağım bir ürün kaldı, onu da en kısa zamanda yazacağım.                                                                                                                 
                                                                        
Yeni yazılarda görüşmek üzere....                                                                        

Sevgiler......  .                                                                                                        

11 Kasım 2019 Pazartesi

ISANA YOUNG WHITE EGG PEELING

                  Yeniden merhabalar, bugün bir peeling yazısı ile karşınızdayım. Cilt bakımında benim için sanıyorum en önemli ve en sevdiğim kısım peeling. Açık konuşayım kimi zaman maykajsız olduğumda özellikle bir temizleyici kullanmadan peeling aşamasına geçiyorum. Ama tabii burada önemli olan seçtiğiniz peeling ürününün günlük kullanıma uygun olması. Normalde haftada 2, ideal olandır, ama oldukça yumuşak bir ürünle cildinizin durumuna göre bunu arttırmanız mümkün. Mesela benim cildimin durumuna göre yazın 3-4 kez yaptığım da olabiliyor...
                 Yaş itibariyle +45 artık kara nokta vs. problemim yok ama peeling yapmazsam özellikle burun kenarlarım hemen, mevsime göre kurumaya meyilli olabiliyor. İster makyaj yapın ister yapmayın her durumda bu görüntü hoş durmuyor. 
                Tabii peeling seven biri olarak pekçok ürün denedim diyebilirim. En son hemen hemen bütün bloglar yazdığı için ben yazmadım ama herkesin bildiği Loreal şeker peelingi favorimdi diyebilirim. Ama ambalajın kavanozda olması duşta kullanıma çok uygun değil belirteyim. Bununla beraber bir diğer favorim de şuradaki yazımda yazdığım nip+fab peeling, kendisini de oldukça uzun süre severek kullanmıştım.
               Bu kadar uzun bir girizgahtan sonra gelelim son zamanlarda severek kullandığım favori peelinge.






                    Ben bu ürünü çok severek takip ettiğim bir Türk Youtuber sayesinde keşfettim. Sonrasında yolum Rossmann Mağazasına düştüğünde hemen alıp denedim ve oldukça beğendim.
                    Isana white egg peeling, içeriğindeki mineral soyma granülleri sayesinde cildinizi güzelce arındıryor. Kıvamı önce koyu gibi dursa da uygulama yaptığınızda krema gibi oldukça kremsi, kendine has yine kremamsı bir kokusu var. Tanecikleri çok çok minik ama oldukça yoğun, kullandıktan sonra çok yumuşak ve temizlenmiş bir ciltle karşılaşıyorsunuz.
Ancak eğer sert taneli peeling seviyorsanız ya da sorunlu bir cildiniz varsa yeterli temizliği sağlayamayacağı için sevmeyebilirsiniz.
                  Ben bu ürünü eskiden çok kullandığım, ( hatta blogda da tester olarak sözetmiş olabilirim. Bu arada tüm peeling yazılarıma etiket bölümünden ulaşabilirsiniz)  şu ürüne oldukça benzettim.
                Kullanım esnasında ya da sonrasında herhangi bir alerjik reaksiyon vs. yaşamadım. Sonuç olarak yumuşak taneli, yıpratmayan, cildi arındıran ama bunu yormadan yapan bir peeling arıyorsanız öneririm. Tabii peeling kullanımıyla ilgili olarak şunu da belirtmek isterim ki aşırı ölü deri temizliği, iri taneli ürünler ve kullanma sıklığı üstteki deriyi aldığı için cildinizde incelmeye de sebep olabilir. Kendi cildinizi tanıyarak belli bir rutin ve değişik durumlar içerisinde ( mesela pms öncesi durumlarda çıkan sivilceler için aslında peeling yapmamak gibi ) bu işlemi gerçekleştirmek en güzeli.
               Ve en önemli durumlardan biri de bu tip aşındırıcı işlemler için, ki maske kullanımı da dahil olmak üzere güneş battıktan sonraki zaman aralığını tercih etmeniz. Oluşabilecek herhangi bir alerjik reaksiyon ve sonrasında direkt güneş ışığına maruz kalmamak.




               Ürünün ambalajı normal tüp, aç kapa kapaklı. Duşta vs. her türlü kullanıma uygun. Renginin yumurta ile bağlantılı sarı olmasını çok sevdim, dikkat çekici ve enerjik buldum. Çok basit bir şey ama gülen yumurta da çok sempatik. Ürünün miktarı ise 100 ml. ve fiyatı 25 tl. diye hatırlıyorum.   
İçerik listesi de yukarıdaki fotoğraftaki gibi; belki çok temiz içerikli bir ürün değil, hatta benim gibi hayvansal gıdaya mesafeli, az tüketen biri 
( en kısa zamanda tümüyle bırakmaya çalışıyorum ) için, ilk sıralarda Glycine
 ( protein yapıtaşı aminoasit ), Gliserin ve soya yağı bulunurken, tanecikleri oluşturan Pumice yani ponzataşı olarak bildiğimiz içerik pek güzel değil, ama yine de ortalama uygun fiyatlı ve iyi temizlik yapan, bunu yaparken de cildinizi yıpratmayan bir peeling arayışındaysanız ürüne Rossmann marketlerden ulaşabilirsiniz.     

                                                                               
Sevgiler....