Yeniden merhabalar, bugün yine kozmetik dünyasında çok popüler olan ürünlerden biri ile karşınızdayım. Baştan belirteyim oldukça uzun bir yazı olabilir. Sürekli takipçilerim aslında sanırım artık biliyorsunuz popüler ürünlerle aram iyi olmuyor, alınca genelde çok abartıldığını, balon olduğunu görüyorum. Ben bu ürünü yıllardır duyar, yurtdışında falan da hep görür ama bir türlü emin olamazdım.
Ürünle tanışma hikayem ise - açık konuşayım fiyatı uygun olmasaydı asla almazdım ama ilk defa popüler olmasına rağmen çok beğendiğim ürünlerden oldu diyebilirim. Ben online alışverişten çok hoşlanmayan biriyim, biraz eski kafalıyım bu konuda, bir ara geçmiş alışveriş yazılarımda var, online eczanelerin güzel kampanyaları olurdu, oralardan dermokozmetik alışveriş yapmışlığım yok değil ama uzun bir süredir gözümle görmeden, denemeden alışveriş yapmıyorum. - geçtiğimiz sonbaharda nette sörf yaparken bir alışveriş sitesinin markanın ürünlerini 1+1 set seklinde satışını görmemle oldu. Ne yalan söyleyeyim 2 adet ürün için kofre fiyatları çok iyiydi, hatta sahte ürün olabileceğini bile düşündüm ama fiyat gözardı edebileceğim sınırlar içerisinde olduğu için, e Elizabeth Arden sempatim de malum, riske girdim ve sipariş ettim. Kısa sürede teslimat, şık paketleme ve en önemlisi de orijinal ürün oluşu beni kalbimden vurdu.
Eight hour cream, markanın ikonik ürünlerinden biri. Vaadi de 8 saat nem vermek ya da 8 saat içerisindeki ciltteki tahribat, tahriş, kuruma kaynaklı egzama, atopik cilt reaksiyonları bazı alerjik reaksiyonlar, ufak yanık ve böcek sokmaları vs. vs. ve daha da birçok şeye iyi geliyor olması.
Tüm bu sıkıntıları iyileştiren ve adeta mucizevi olan bu ürünün yapısı ve kokusu oldukça ilginç. Kıvamı oldukça koyu ve yapışkan bir balm kıvamında, biraz vazeline de benziyor. Rengi sarı, somon diyebileceğim bir renk. Kokusu oldukça değişik, bitkisel ve hafif kimyasal bir ürün karışımı gibi kokuyor, ben böyle kokuları sevdiğim için bir rahatsızlık duymadım ama sevmeyenler ve ağır bulanlar için sonrasında parfümlü versiyonu da geliştirilmiş ama onun hakkında bir firim yok. Bu orijinal parfümsüz versiyonu.
Ürünün yapışkan kıvamı ve kokusu nedeniyle, içeriğiyle ilgili oldukça fazla söylenti de var. Çok fazla petrol türevi ve kimyasal içerdiğini söyleyenler olduğu için sevmeyeni de çok. Açık konuşayım ben kimyasal konusuna çok takımıyorum yani evet bile bile kötü içerikli ürünleri de gidip almıyorum ama bu ürünü kullandığınız zaman aldığınız kimyasal, içtiğiniz 1 adet sigaradan ya da giydiniz baskılı, renkli, boyalı bir giysiden daha az. Ürün aslında 1910 yılında atların toynaklarındaki yaraları tedavi etmek amacıyla geliştirilmiş, sonrasında 1930 yılında insanlar için formüle etmişler. Çok daha yakın zamanlarda ise 8 hour cream bir seri haline gelmiş. Bu orijinal versiyon yukarıda da belirttiğim gibi öyle her gün yüzünüze uygulayabileceğiniz bir nemlendirici vs. değil ( yağlı ciltler özellikle kontrollü kullanırsa iyi olur ) zaten. Kuruyan dirseklere, tırnak etlerine çok çok küçük miktarlarda kullanmanızı öneririm. Yüzüm için kullanmayı genelde ayda bir adeta bir nem maskesiymiş gibi kullanıyorum. Kış mevsiminde adeta vazgeçilmezim oldu. Bir de epilasyon sonrası, kaş, bıyık ya da nadiren yüz aldığım zamanların sonrasında kızarıklığı gidermek için kullanıyorum. Çatlayan dudaklara, topuklara, sertleşen diz kapağı ve dirseklere ve daha pek çok yerde kullanabileceğiniz 8 hour cream yıllar içerisinde birçok güzellik otoritesi kurum tarafından da ödüllere layık görülmüş.
Ürüne ait ambalaj üstü bilgileri ise sadece bu şekilde. İçerik listesi vs. ile ilgili ayrıntılar, formül gizli tutulduğu için, maalesef üzerinde yer almıyor. Ancak içerik listesine ulaşabileceğiniz, yayınlayan bazı internet siteleri mevcut. 50 ml. lik plastik tüp ambalajı her türlü kullanmak kolay, ürünlerin yer aldığı kırmızı kutular ise sonradan da başka yerde değerlendirilebilecek gibi oldukça şık.
Sipariş ettiğim bu ürün çok kısa sürede, başarılı bir şekilde gelince kampanya bitmeden 8 hour cream serisinden birkaç ürün daha sipariş etmiştim. Ara ara aynı online alışveriş sitesine bakıyorum Elizabeth Arden kampanyası yapıyorlar, ürünler mevcut ancak kampanya 1 + 1 şeklinde değil ve tek ürün için fiyatlar oldukça yüksek.
Ülkemizdeki diğer kozmetik mağazalarda da ürünü bulma mümkün ancak yine oralarda da fiyatlar değşken, ortalama 150 tl. ile 230 tl. arasında değişiyor. Ben 1+1 şeklindeki bu ürüne 90 tl. ödemiştim.
Yeni ürün yazılarında görüşmek üzere......
Sevgiler......
Not: Aynı ürünlerden 2018/ Eylül ayında sipariş eden başka arkadaşların ürünlerinin son kullanma tarihleri biraz daha yakın gelmiş sadece. 2019 / Temmuz gibi, ancak benim ürünlerimde sorun yok. 36 ay son kullanma tarihi mevcut....
Ürünle tanışma hikayem ise - açık konuşayım fiyatı uygun olmasaydı asla almazdım ama ilk defa popüler olmasına rağmen çok beğendiğim ürünlerden oldu diyebilirim. Ben online alışverişten çok hoşlanmayan biriyim, biraz eski kafalıyım bu konuda, bir ara geçmiş alışveriş yazılarımda var, online eczanelerin güzel kampanyaları olurdu, oralardan dermokozmetik alışveriş yapmışlığım yok değil ama uzun bir süredir gözümle görmeden, denemeden alışveriş yapmıyorum. - geçtiğimiz sonbaharda nette sörf yaparken bir alışveriş sitesinin markanın ürünlerini 1+1 set seklinde satışını görmemle oldu. Ne yalan söyleyeyim 2 adet ürün için kofre fiyatları çok iyiydi, hatta sahte ürün olabileceğini bile düşündüm ama fiyat gözardı edebileceğim sınırlar içerisinde olduğu için, e Elizabeth Arden sempatim de malum, riske girdim ve sipariş ettim. Kısa sürede teslimat, şık paketleme ve en önemlisi de orijinal ürün oluşu beni kalbimden vurdu.
Eight hour cream, markanın ikonik ürünlerinden biri. Vaadi de 8 saat nem vermek ya da 8 saat içerisindeki ciltteki tahribat, tahriş, kuruma kaynaklı egzama, atopik cilt reaksiyonları bazı alerjik reaksiyonlar, ufak yanık ve böcek sokmaları vs. vs. ve daha da birçok şeye iyi geliyor olması.
Tüm bu sıkıntıları iyileştiren ve adeta mucizevi olan bu ürünün yapısı ve kokusu oldukça ilginç. Kıvamı oldukça koyu ve yapışkan bir balm kıvamında, biraz vazeline de benziyor. Rengi sarı, somon diyebileceğim bir renk. Kokusu oldukça değişik, bitkisel ve hafif kimyasal bir ürün karışımı gibi kokuyor, ben böyle kokuları sevdiğim için bir rahatsızlık duymadım ama sevmeyenler ve ağır bulanlar için sonrasında parfümlü versiyonu da geliştirilmiş ama onun hakkında bir firim yok. Bu orijinal parfümsüz versiyonu.
Ürünün yapışkan kıvamı ve kokusu nedeniyle, içeriğiyle ilgili oldukça fazla söylenti de var. Çok fazla petrol türevi ve kimyasal içerdiğini söyleyenler olduğu için sevmeyeni de çok. Açık konuşayım ben kimyasal konusuna çok takımıyorum yani evet bile bile kötü içerikli ürünleri de gidip almıyorum ama bu ürünü kullandığınız zaman aldığınız kimyasal, içtiğiniz 1 adet sigaradan ya da giydiniz baskılı, renkli, boyalı bir giysiden daha az. Ürün aslında 1910 yılında atların toynaklarındaki yaraları tedavi etmek amacıyla geliştirilmiş, sonrasında 1930 yılında insanlar için formüle etmişler. Çok daha yakın zamanlarda ise 8 hour cream bir seri haline gelmiş. Bu orijinal versiyon yukarıda da belirttiğim gibi öyle her gün yüzünüze uygulayabileceğiniz bir nemlendirici vs. değil ( yağlı ciltler özellikle kontrollü kullanırsa iyi olur ) zaten. Kuruyan dirseklere, tırnak etlerine çok çok küçük miktarlarda kullanmanızı öneririm. Yüzüm için kullanmayı genelde ayda bir adeta bir nem maskesiymiş gibi kullanıyorum. Kış mevsiminde adeta vazgeçilmezim oldu. Bir de epilasyon sonrası, kaş, bıyık ya da nadiren yüz aldığım zamanların sonrasında kızarıklığı gidermek için kullanıyorum. Çatlayan dudaklara, topuklara, sertleşen diz kapağı ve dirseklere ve daha pek çok yerde kullanabileceğiniz 8 hour cream yıllar içerisinde birçok güzellik otoritesi kurum tarafından da ödüllere layık görülmüş.
Ürüne ait ambalaj üstü bilgileri ise sadece bu şekilde. İçerik listesi vs. ile ilgili ayrıntılar, formül gizli tutulduğu için, maalesef üzerinde yer almıyor. Ancak içerik listesine ulaşabileceğiniz, yayınlayan bazı internet siteleri mevcut. 50 ml. lik plastik tüp ambalajı her türlü kullanmak kolay, ürünlerin yer aldığı kırmızı kutular ise sonradan da başka yerde değerlendirilebilecek gibi oldukça şık.
Sipariş ettiğim bu ürün çok kısa sürede, başarılı bir şekilde gelince kampanya bitmeden 8 hour cream serisinden birkaç ürün daha sipariş etmiştim. Ara ara aynı online alışveriş sitesine bakıyorum Elizabeth Arden kampanyası yapıyorlar, ürünler mevcut ancak kampanya 1 + 1 şeklinde değil ve tek ürün için fiyatlar oldukça yüksek.
Ülkemizdeki diğer kozmetik mağazalarda da ürünü bulma mümkün ancak yine oralarda da fiyatlar değşken, ortalama 150 tl. ile 230 tl. arasında değişiyor. Ben 1+1 şeklindeki bu ürüne 90 tl. ödemiştim.
Yeni ürün yazılarında görüşmek üzere......
Sevgiler......
Not: Aynı ürünlerden 2018/ Eylül ayında sipariş eden başka arkadaşların ürünlerinin son kullanma tarihleri biraz daha yakın gelmiş sadece. 2019 / Temmuz gibi, ancak benim ürünlerimde sorun yok. 36 ay son kullanma tarihi mevcut....
İçerik listesinin gizli olmasına şaşırdım açıkçası, ben havaalanında karton ambalajları üstünde içeirklerini okuduğum ve patrolatum ile likit parafin içerdiği için almadığımı çok net hatırlıyorum. Belki de bu sendeki spesifik versiyonu ile ilgili bir durumdur. Petrol türevlerinin kremlerde yer alışıyla ilgili olarak da, ben de hoşlanmayan taraftayım. Özellikle bu kadar pahalı markaların, bu ucuz içeriklere yönelmesini doğru bulmuyorum. Ve benim cildime de petrolatum iyi gelmiyor (tecrübeyle sabittir). Fakat zaten zarar kısmı çok tartışmaya açık; Paula's Choice gibi markalar bile bu içeriklerin aslında nem tutmak için oldukça faydalı ve purified olduğu için de son derece zararsız olduğunu iddia ediyor. Ben olayın "daha fazla cilde nem ve besin sağlayabilecek içerik arken, vazelin kullanmak niye" noktasındayım :) Senin memnun kalmana sevindim, güle üle kullan Berna'cım, çok sevgiler!
YanıtlaSilAynen canım, gizli olması bir şehir efsanesi gibi çünkü senin de yazdığın gibi havaalanında ve yurtdışında da tekli ürünlerin üzerinde içerk listeleri yer alıyor. Belki bu teki paketleme yapıliamış bir kofre olduğu için böyledir. İçeriğindeki hoş olmayan maddeler ise adeta iki ucu pis değnek. Çok sevgiler...
Silİçerik listesinin gizli olması çok ilginçmiş! Yüzüme ne sürdüğümü bilmemek beni tedirgin eder miydi, markaya güvenle de entegre olarak düşündüğümde açıkçası kararsız kaldığım bir konu. Yine de parfümsüz olmasını beğendim, şahsen cilt bakım ürünlerinin parfüm kokmasındansa kötü kokmasını tercih ediyorum.
YanıtlaSilBen markanın dudak bakım ürününü çok merak ediyorum, onun da aynı bu krem gibi tedavi edici özellikleri olduğu söyleniyor.
Güle güle kullan Berna'cım, kocaman sevgiler <3
Yani gizli olduğu söyleniyor ama umarım ambalaj üzerinde yazan maddelerden daha kötü olanlar da yoktur içerisinde. Tam bir muamma. Dudak bakım ürününü ben de çok merak ediyorum, sanırım merakıma yenilip bir ara alacağım. Sevgiler...
YanıtlaSil