Uzun zamandır Gül hastalığı ile ilgili oldukça fazla soru alıyorum. Sürekli okuyucularım benim bir rozasea (rosacea ) hastası olduğumu sanırım artık biliyorlar. Bu konu ile ilgili ne zamandır bir yazı yazmak istememe rağmen hastalığımı atlatalı uzun bir süre olduğundan dolayı hem tıbbi bilgileri hem de kendi bilgilerimi tazeleyip, yanlış bilgiler vermek istemediğim için uzun bir süre bekledim.
Elbette ben bir cilt hekimi değilim ama kozmetik blog sahipleri ve okuyucuları arasında çok fazla hekim olduğunu biliyorum lütfen yanlış bir bilgi varsa uyarmaktan çekinmeyin. Ben rahatsızlığı üzerine oldukça geç teşhis konulmuş ve ilk başlarda bir süre yanlış tedaviler uygulanmış biri olarak, başta doktorumun verdiği bilgileri, ardından kendi deneyimlerim sonucu ulaştığım bazı korunma yöntemlerini paylaşmak istiyorum.
Öncesinde ise Rozasea ile ilgili biraz bilgi vermek gerekirse, halk arasında gülleme ya da gül hastalığı olarak bilinen hastalığın tarihçesi antik yunan dönemine kadar gidiyor. Hastalık ilk başlarda önemsenmeyen kızarıklık ve sivilce benzeri noktacıkların ortaya çıkması ile başlayabilir. Kırmızılıklar, çok minik veya kırmızı mercimek büyüklüğünde olabilir. Kimi zaman birkaç tane bir araya gelerek 25 kr. büyüklüğünde de olabilirler. Üstü kızarık, çıkıntılı, pütürlü ve çoğu zaman kuru olabilmektedir. Kırmızılıklar çoğu zaman akneyi andırabilir ve hatta bazen cilt hekimleri tarafından bile başka hastalıklarla karıştırılması mümkündür. Hastalığın ilk evrelerinde çene, burun üzeri, burun kanatları ve yanakların buruna yakın olan kısımlarında telenjiektazi adı verilen kılcal damar çatlamaları görülebilir.
Çoğunlukla açık renkli ciltlerde ve 10 - 30 yaş aralığındaki bayanlarda görülür. Erkeklerde ve 10 yaş altı çocuklarda görülme sıklığı azdır. Genellikle yüzde görülen hastalık, bazı vakalarda gövde, sırt ve kolların üst kısımlarında olabilir. İlerlemiş vakalarda gözler rahatsızlıktan etkilenmiş durumdadır.
Hastaların pek çoğu kabarcıkların kontrol altına alınabildiği durumlarda bile flash tip denilen ve aniden gelen yüz kızarması şikayetinden muzdariptir. Flash tip kızarıklıklarda alev alev yanma, karıncalanma hissi, bazen kaşıntı ve herhangi bir aktivite ve heyecanlanmaya bağlı olmaksızın sıcak basması hissi en çok görünen belirtilerdir.
NEDENLERİ
Gül hastalığı; belli bir nedene bağlı olmaksızın gelişir. Çoğunlukla güneşin bıraktığı hasar etkilidir. Herhangi bir iç hastalıkla veya alerjik bir reaksiyonla ilintili değildir. Hastalığa viral bir durumun neden olduğu düşünülmekte olup hala ispatlanamamıştır. Bulaşıcı değildir, temasla kişiden kişiye bulaşmaz.
TIBBİ TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Hastalığın kesin tedavisi bulunmamakla birlikte uygulanan tıbbi yöntemlerle kontrol altına alınabilir. Bazı kaşıntılı durumlarda kaşıntı önleyici tablet, alerji merhem ve şurupları kullanılabilir. Tetrasiklin grubu bazı antibiyotikler başlangıç safhasındaki durumlarda etkili olabilir. İnatçı vakalarda akne tedavisinde kullanılan oral isotretinoin tedavisi uygulanabilir.
KAÇINILMASI GEREKEN DURUMLAR
Hastalığı tıbbi tedavi ile kontrol altına almakla beraber tetikleyici unsurlardan kaçınılması gerekir.
1 - Güneş ışınlarına maruz kalmak.
2 - Çok yoğun terlemekten kaçınmak, ter toksik maddeler içerdiğinden tuzlu bir yapıya sahiptir. Bu durumda terin hastalıklı bölgeleri yakma ve tahriş etme olasılığı vardır.
3 - Baş ve boyun bölgesinin aşağıda olduğu zorlayıcı spor ve aktivitelerden kaçınmak. Örneğin, şınav - mekik çekmek kan basıncını baş bölgesinde yoğunlaştırdığından kızarıklık artacaktır.
4 - Çok sıcak suyla yıkanmak veya hamam, sauna gibi sıcak ortamlarda bulunmak.
5 - Alkol kullanımı kan dolaşımını artırdığı için kılcal damarların genişlemesine neden olur.
6 - Sıcak ve baharatlı yiyecek ve içecek tüketimi.
7 - Sigara kullanımı
8 - Aşırı havasız ve kapalı ortamlarda kalmak, yeterli oksijen alamamak.
9 - Kimyasal içerikli temizlik maddeleriyle temas etmek veya kokusuna maruz kalmak.
10 - Yanak ve dudak üstü bölgesindeki tüyleri hangi yöntem olursa olsun kesinlikle almamak.
ALINABİLECEK BASİT ÖNLEMLER
Hastalığı, gerek flash tip atak evrelerinde gerekse kabarıklıkların ilerlediği evrelerde bazı basit önlemler alarak hafifletmek hatta belki kontrol altına almak mümkün.
1 - Güneş ışınlarından korunmak için mutlaka ama mutlaka şapka kullanma alışkanlığını edinmek.
2 - Yüksek SPF içeren bir güneş koruyucuyu sadece yaz aylarında değil her mevsim kullanmak.
3 - Peeling, kese gibi cildi tahriş edici bakımlardan kaçınmak.
4 - Cilt ve makyaj temizliğinde alkol içermeyen kozmetikler kullanmak.
5 - Sıcak ve baharatlı yiyecek ve içecekleri tüketmeden önce bir süre beklemek.
6 - Temizlik işleriyle uğraşırken maske, eldiven vs. kullanmak.
7 - Akrilik ve sentetik içerikli, kaşındırıcı yünlü giysiler yerine pamuklu giysiler tercih etmek.
8 - Bulunduğunuz ortam çok sıcaksa sıcaklığı düşürmek, hareket halindeyseniz hareketlerinizi yavaşlatmak ve hatta ağzınıza küçük bir parça buz alarak kan dolaşımını yavaşlatmak.
9 - Tıbbi tedavinize ek olarak çinko içeren cilt bakım ürünleri kullanmak.
Bir sonraki yazımda benim Rozasea hikayemi, tedavimi ve bu süre içerisinde kullandığım cilt bakım ürünlerini anlatmaya çalışacağım.
Fotoğraflar netten alıntıdır.
Tıbbi bilgiler için The Merck Manuel, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Eğitim Merkezi Cilt Bakım ve Hizmetleri Cilt Hastalıkları ders kitabı ve Prof. Dr. Bilal Doğan, Uzm. Dr. Ayça Alan, Uzm. Dr. Ersin Düzen ' den yararlanılmıştır.
Sağlıcakla kalın...........
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder