ELIZABETH ARDEN EIGHT HOUR MIRACLE HYDRATING MIST

                Yeniden merhaba, sizi marka ile bıktırmış olabilirim ama elimdeki son Elizabeth Arden ürünü bu yüz spreyi. Yine çok güzel, yine çok başarılı bir mist yapmışlar. 

  

             Elizabeth Arden nemlendirici yüz misti daha önce de yazılarını yazdığım eight hour serisinden bir ürün. Sekiz saat nemlendirme özelliği olan bu seriye ait tüm ürün yazılarına etiket bölümünden ulaşabilirsiniz. 

            İçeriğindeki antioksidanlar ve vitaminler ile zenginleştirilmiş güçlü meyve ve çiçek özlerinin birleşiminden oluşuyor. Acai, Goji, Nar, Kahve çekirdeği cildi canlandırken, elma yatıştırıcı özelliği sayesinde rahatlatıyor. Hafif, güzel bir kokusu var. Spreyden tek seferde çıkan miktar çok az, yüzünüzü nemlendirmek için oldukça fazla sıkmanız gerekiyor, tek olumsuz yanı bu diyebilirim. Sıktıktan sonra gerçekten de uzun saatler cilt nemli ve yumuşak kalıyor. Sağlıklı ve canlı görünüyor. 

Ben genelde bu tip ürünleri buzdolabında soğutarak uyguluyorum daha canlandırıcı bir etkisi oluyor ama eğer soğutma imkanı yoksa tabii olduğu gibi kullanabilirsiniz. 

          

                       Cilt bakımı sıralamanızda tonikten sonra kullanabileceğiniz gibi öncesinde de kullanabilirsiniz. Aslında bu tip ürünlerin pek zorunlu bir aşaması yoktur. İstediğiniz noktada rutininize dahil edebilirsiniz. Makyaj öncesinde de yine nem desteği almak için kullanabilirsiniz ancak makyaj sonrası sabitleme vs. gibi bir özelliği yok. Ambalaj üstü bilgileri ve içerik listesi ise aşağıdaki fotoğraflardaki gibi.

  

                    Ürünün ambalajı da güzel. Şeffaf şişeyi çok sevdim. Üstündeki baskılar vs. yine daha önceki ürünlerle aynı, sekiz saat vurgusu yapılmış. Kapağı güzel, sıkı oturuyor. Çantada vs. açılma yapmıyor. Miktarı 100 ml. olan ürünü havaalanından 18 EURO karşılığında almıştım. 

Ürünün içinden bir de prospektüs benzeri bir kağıt çıktı, içerisinde Elizabeth Arden 8 hour serisine ait tüm ürünlerin listesi vardı. Sizler için onu da fotoğraflamak istedim. 

    

                Yeni yazılarda görüşmek üzere, sevgiler....

      

GIVENCHY LE ROUGE - 103 BRUN CREATEUR

                Yeniden merhaba, blog arşivimdeki eski fotoğraflarla devam, çok sevdiğim eski rujlarımdan birini yazmaya çalışacağım. Rengi çok şaşırtıcı değil, benim sevdiğim klasik gül kurusu tonunda. 

  

        Le rouge, markanın klasik ruj serisi. İçeriğinde yine standart hyaluronik asit bulunuyor. Bununla beraber tazeleyici ve nemlendirici etkisi çok yüksen olan Güney Amerika kökenli, diş otu olarak da bilinen Acmella Oleracea bulunuyor. Yapısında bolca bulunan reçine sayesinde dudaklarınızı uzun süre kurutmadan yumuşacık tutuyor. 

       Yapısı çok yumuşak, değişik bir şekilde görüntüsü mat ruj gibi dursa da son derece satenimsi. Sürümü kolay, kalıcılığı orta - iyi. Yeme içme sonrası biraz dağılıyor ama ortalama 4 - 6 saat bozulmadan dudaklarınızda kalıyor. Benzer tonda bir dudak kalemi ile desteklerseniz de daha uzun süre kalıcı olacaktır. 

   

           Şu an rujum bitmeye yakın olduğu için yeniden çekmedim, eski çekim olduğu için fotoğrafı güzel netleyememişim, rengi bulanık çokmış ama ortalama bir fikir verecektir yine de. 103 Brun Createur, adında kahverengi geçse de orta tonlu, sıcak bir gül kurusu, pembe tonunda. 

     

           Ambalajı çok şık. Siyah, mat, dokulu deri kaplama gümüş rengi, parlak, metal ambajla birleşince harika olmuş. Üst kısımda marka logosu ve yan gövde ile iç gövdede marka ismi büyükçe yer almış. Kapsül gövdede iki adet bulunan markanın ikonik işareti ise kapağın oturmasını sağlarken, açma kapatma işlemini kolaylaştırıyor.  

         Bu klasik seride toplam 28 renk bulunuyor. Renklerin 20 tanesine sürekli olarak yani kalıcı 

( permanent ) olarak her sezon ulaşılırken sekiz tanesi değişken. Givenchy Le Rouge serisindeki rujlar 3, 4 gr. ve yabancı sitelerde 38 USD civarında bir fiyatı var. Ülkemizde ise Sephora mağazalarında 310 tl. olarak görünüyor. Elbette rujun yapısı, rengi çok güzel olsa da bulunmayacak bir renk değil. Benzer renkler bu ekonomik kriz içerisinde çok çok çok daha uygun fiyata başka markalarda bulunabilir. Ben nereden, kaça aldım hiç hatırlamıyorum, yukarıda da belirttiğim gibi çok eski bir rujum, bu nedenle karton ambalajı da yok, içerik bilgisi vs. de veremiyorum. 

           Markaya ait daha önce yazdığım ruj yazısına buradan ulaşabilirsiniz.   Diğer ürünler için etiket bölümüne bakmanız yeterli. Markanın ana sayfası içinse tık tık.

         Sevgiler.......  

KIKO MILANO LONG LASTING WET & DRY EYESHADOW 218 - 219

                    Yeniden merhaba, göz makyaj ürünlerini özellikle de farları yazmayı çok seviyorum. Oldukça uzun bir zaman önce şurada bir Tom Ford far yazısı yazmıştım ama fiyatı çok yüksek olduğu ve biraz zor ulaşılır olduğu için daha sonra da nispeten uygun fiyatlı ve daha ulaşılabilir olan şuradaki muadil ya da belki çok benzeyen diyebiliriz Clinique  farın yazısını yazmıştım. Clinique far yazısının sonunda da bir Kiko fardan bahsetmiştim. Bugün o Kiko farların diğer ikisinin anlatmaya çalışacağım.

 

                   Kiko farların birçok çeşidi var, bu hem ıslak hem de kuru kullanılan farlar, çok güzel renk veren, pigmentasyonu yüksek, yumuşak yapılı, kremsi ürünler ombre diye adlandırılan seriye ait. Yumuşak yapısı nedeniyle sürerken birazcık dökülma yapsalar da verdiği kromatik etki ile hep çok güzel iltifatlar alıyorum. Başka renkler ve başka farlarla karıştırdığınızda ya da tek başına sürdüğünüzde bile hep çok güzel duruyor. 

                   Hem ıslak hem de kuru olarak kalıcılıkları da güzel, baz ile daha uzun süre kalıcı tabii. Bir de ıslak kuru olmasına rağmen elim pek ıslak kullanmaya gitmiyor alışmışız bir kere. Bu tür farları ıslak olarak kullanırken M.A.C fix + tarzı bir üründen yardım alabilirsiniz. Fırçanıza birkaç kez fıslatabilirsiniz ve daha canlı renkler elde edebilirsiniz.  

        

               Yukarıdan aşağıya 218 ve 219 numaralı renkleri görüyorsunuz. Burada ambalajların arkasına sadece numara yazmışlar ama markanın orijinal sayfasında 218 pembe greyfurt ve 219 pembe flamingo olarak adlandırılmış. Yine aşağıdaki fotoğrafta soldan sağa renkleri elimin üstünde de görebilirsiniz. 

              Markanın bu far serisi oldukça fazla renk içeriyor. Sanıyorum 20 civarı ve renklerin hepsi birbirinden güzel. Ben bu iki rengi seçerken allık olarak da çok güzel duracağını düşünmüştüm ve yüzümde denediğimde de oldukça başarılı olduğunu gördüm.  

               Ürünün özellikle iç tasarımı da oldukça güzel, çok rastlanır türden değil. Fırçaya kolay almayı ve ıslak kullanımı rahatlatmak için üç boyutlu, ortası çukur bir tasarım düşünülmüş.  Dış ambalaj  oldukça sade, düz, mat siyah akrilik ambalajdan oluşuyor. Bu farlar benim oldukça eski ürünlerim, maalesef karton ambalajları yok. Bu farların miktarı 3 gr. ve güncel fiyatı 130 tl civarında. Kiko        ülkemize ilk geldiği zaman çok ilgi görmüştü, ben de o zaman almıştım sanıyorum 30 tl civarındaydı fiyatları. Şu anki fiyat için de belki çok ucuz değil diyebilirsiniz ama marka çok sık indirime giriyor. Sürekli % 40, % 50 ve 4 al 2 öde gibi kampanyaları olur.  

        Kiko farlara mağazalarından ulaşabilirsiniz. Markanın ülkemizde online satışı yok ama online olarak satan alışveriş siteleri mevcut. Orijinal sayfa için ise tık tık .

Sevgiler.......                                                                   

ANLAŞAMADIĞIM ÜRÜNLER 18 - TARTE AMAZONIAN CLAY MINI HIGHLIGHTER / STUNNER

                Merhaba, iyi haftalar, oldukça uzun bir süredir anlaşamadığım ürünler kategorisinde bir yazı yazmamışım. bu kategorideki tüm yazılara 

'' anlaşamadıım ürünler '' etiketinden ulaşabilirsiniz. 

               Tarte markasına ait daha önce şurada çok sevdiğim bir allığı yazmıştım. Maalesef bu aydınlatıcısıyla hiç anlaşamadık. 

              Ürünüm aslında oldukça eski, çok da severek almıştım. Ancak kalıcılığı ile ilgili çok sıkıntı yaşadım ben bu aydınlatıcının. Yoksa yapısı, dokusu diğer yazdığım Tarte allıkla aynı ama sürdükten sonra hiç yüzümde durmuyor. Yani evet benim cildim de karma - yağlı hatta yazın hepten yağlıya dönüyor ama bir aydınlatıcı hiç mi durmaz insanın yüzünde, sürdükten yarım saat içinde uçuyor yüzümden. O yüzden bu ürünle hiç anlaşamadık. 

            Tonu çok güzel bir pembe alt tonlu, hafif şeftali, altın ışıltıları da var hatta.  Elimin üzerinde çok güzel çıkmamış ama az çok fikir verebilir yine de. 

   

          Normal Tarte allıklar 5,6 gr., bu mini allık ise 2,2 gr. Karşılaştırma için ikisini yan yana çektim. 

                 Tarte markası ülkemizde bulunmuyor. İlk allığı Instagram üzerinden çok güvendiğim bir hesaptan almıştım, çok beğenince sonra bunu da sipariş vermiştim, fiyatını hatırlamıyorum. Arka ambalaj bilgileri ise aşağıdaki fotorafta. Tarte ana sayfası için tık tık.

   

                 

            Hep belirtiyorum, bu kategoride yazdığım ürünler sizi yanıltmasın, biz anlaşamadık ama siz iyi anlaşabilirsiniz. 

          Sevgiler.....

            

TERRA NATURI HYDRO INTENSIV SERUM

               Yeniden merhaba, daha önce markadan şu göz çevresi kremini yazmış, çok da beğenmiştim. Beraberinde bu serumu da atmıştım sepete. 

             Terra Naturi intensiv serum, hafif formüllü, ince yapılı, ferah kokulu bir nem serumu. İçeriğinde hyaluronik asit ve yosun özleri bulunuyor. Yapısı ince olduğu için sürdükten sonra çok çabuk emiliyor.  Nem veren bir ürün olmasına rağmen bu tip ürünlerden tek başına uzun süreli nemlendirme beklemek yanlış olur. Özellikle 40 yaş üzeri için, üzerine mutlaka ekstra bir nemlendirici daha kullanmak gerekir. Kullandığım süre içerisinde yüzümde hafif bir dolgunluk da sağladığı için oldukça beğendiğim bir ürün oldu. Ancak maalesef Almanya' dan aldığım için devamı yok. 

              30 ml.lik cam şişede bulunan serumun pompadan gelen ürün miktarı güzel. Ortalama 1 - 2 damla ürün bol bol yüz ve boyun bölgesine yetiyor. Ben genelde akşamları kullandım, böylelikle biraz daha uzun süre kullanmış oldum. 

             Ambalaj üstü bilgileri ve içerik listesi ise aşağıdaki fotoğraflardaki gibi;

               Markanın doğal içeriklerden oluştuğunu, çeşitli kuruluşlardan Ecocert sertifikası bulunduğunu ve hayvanlar üzerinde deney yapmadığını da yine daha önceki yazımda ayrıntılarıyla belirtmiştim. Ürünün güncel fiyatı ise 4 EURO olarak görünüyor. Buradan yerli girişimcilere sesleniyorum, belki sesimi bir duyan olur, Terra Naturi ürünleri umarım en kısa zamanda ülkemizze gelir. 

             Sevgiler, yeniyazılarda görüşmek üzere.......  

CHOPARD WISH EAU de PARFUM

                  Yeniden merhaba, kış biterken bir parfüm yazısı yazmak istedim. Gerçi Nisan ayındayız, ilkbahar geldi gibi ama soğuk ve kapalı, kışı anımsatan havalar da sanırım bir süre daha devam edecek. 

                  Aslında bir lüks saat, mücevher ve aksesuar markası olan İsviçre kökenli marka 1860 yılından beri hizmet veriyor. Parekendecilik hayatına demiryollarına saat ve kronometre üretmekle başlayan marka, önce Rus sonra İskandinav pazarına girerek uluslararası çalışmaya başlamış. Kısa sürede  işi büyütüp dünya çapında tanınmış. 1960 yılında ise Alman Scheufele ailesi tarafından satın alınan marka hala 3. kuşak aile üyeleri tarafından yönetilmekte. Aile üyeleri yaratıcı kadro ile hem tasarımlar üzerinde hem de üretim aşamasında beraber çalışıyormuş. 

        

              Markanın saat, mücevher dışında aksesuar da ürettiğini belirtmiştim. Bu aksesuar kategorisi içerisinde oldukça fazla çeşit bulunuyor. Kalem, eşarp, takı, kol düğmesi, güneş gözlüğü ve son olarak da parfüm var. Şu an parfüm ailesi nishe dediğimiz türde olsa da 1997 ' de daha ulaşılabilir bir parfüm olan Wish piyasaya çıkmış. Kokunun yaratıcısı ünlü burun Nathalie Lorson. Kendisi Azzaro, Biotherm, Bluemarine, Dior, Chloe, Versace, YSL ve daha birçok parfümün de yaratıcısı. 

             Gurme zevklerle yaratılmış parfümün konsantrasyonu oldukça geniş. Sandal ağacı, vanilya, karamel, bal, hanımeli, gül, çilek, üzüm, armut, menekşe, orkide ve hindistan cevizi gibi bitki, meyve ve özlerden oluşan notaları içeriyor. Tatlı, sıcak ama şaşırtıcı şekilde baymayan çok güzel bir kış parfümü, sonbaharın kapalı, soğuk günleriyle de çok uyumlu olur. Bir kadına yakışabilecek en şık ve seksi kokulardan biri. Bir ortama girdiğinizde mutlaka sorulacak, akılda kalacak türden. Her cilt tonuna yakışır ancak yaş grubu için çok genç yaşlara önermiyorum. Bir de yukarıda belirttiğim gibi yaz mevsimine uyacak bir koku değil. Silajı ( yayılımı ) güzel. İlk sıktığınız anda biraz ağır gelse de birkaç saat sonra yumuşuyor ve o ağır hal kalmıyor. Günler sonra bile cildinizde, kazak, manto, kaban gibi yünlü kıyafetlerinizde kokuyu hissediyorsunuz. 

           Pafümün şişe tasarımı da harika. Klasik yuvarlak kesim pırlanta  ( brilliant cut diamond ) diye adlandırılan elmas şeklindeki şişesi son derece etkileyici. Görsel cazibesi nedeniyle de çok tercih edilen parfümün mavi rengi de şişe tasarımıyla birleşince mükemmel bir görüntü ortaya çıkıyor. Üst kısımdaki parlak çerçeve ve kapak akrilik, üzerinde marka ismi yazıyor. Kapak güzel oturyor, kancalı kısım çok sağlam değil, daha doğrusu şişe ağır olduğu için çok güvenmemek lazım. Bu 75 ml. olan boy çantada vs. taşımak için çok ideal değil. Makyaj masanızın üzerinde de ancak böyle duruyor ( ama nefis duruyor ). Ancak belki 30 ml.lik boyu daha kullanışlı olabilir. 

     

             Karton ambalaj da parfümle uyumlu olarak koyu mavi, lacivert dokulu ve mat olarak düşünülmüş. Arka taraftaki ambalaj üstü bilgilerini ve içerik listesini ekliyorum. Parfümün fiyatına gelecek olursam güncel olarak 200 - 250 tl. aralığında satılan parfümü ben iki yıl kadar önce Gratis mağazalarından 145 tl. karşılığında edinmiştim. Ekonomik kriz ve dövizin artmasıyla oldukça pahalanan parfüm fiyatları karşısında ve kozmetik, parfüm gibi kişisel bakım ürünlerine bütçe ayırmak giderek zorlaşmaya başlıyorken başka parfümlerin yanında fiyatı nispeten fena değil diyebiliriz. Şu an kozmetik market raflarında bazı gümrük sorunları nedeniyle çok rastlamıyorum ama denk geldiğinizde belki denemek istersiniz. 

          Markaya ait ürünleri ayrıntılı incelemek isterseniz de tık tık.   

           Sevgiler ve mutlu haftalar.....