Geçtiğimiz günlerde yazdığım Sebamed Deodorant Spray yazısından sonra hepimizin gözünün alışkın olduğu ama tam olarak ne işe yaradığını çok azımızın bildiği pH konusuna değinmek istedim. Çünkü pek çoğumuz pH tanımına alışkın olsak da nedir bu pH, ne işe yarar yenir mi ?, içilir mi ? biraz açıklamak istedim. Merak etmeyin lisede fen bölümü bitirmiş izleyiciler hatırlayabilirler ama bilmeyenler ya da hatırlayamayanlar için oldukça basit açıklamaya çalışacağım.
pH, bilinen en basit tanımıyla vücudumuzun dolayısıyla da cildimizin asit - baz dengesidir. Asit - baz dengesi vücut sıvılarındaki hidrojen iyonu (+h) dengesi anlamına gelir. Vücut sıvılarındaki hidrojen iyonu konsantrasyonunu belirtmek için ise pH tanımı kullanılır. pH tanımı ( potantiel hydrogene veya power of hydrogene ) potansiyel hidrojen - hidrojen gücü olarak adlandırılır. Vücut sıvılarında çok az miktarda +h iyonu bulunmasına rağmen konsantrasyondaki çok küçük değişiklikler bile hücrelerdeki reaksiyonu tetikleyerek birbirini etkiler, bazıları hızlanırken bazıları baskılanır, bu nedenle hidrojen uyumunun dengelenmesi çok önemlidir.
pH değeri 0-14 arasındadır. 0 aşırı asit, 14 ise aşırı alkali demektir. İnsan vücudundaki pH seviyesi vücut tarafından ömür boyu belirli bir dengede tutulmakta olup 7-7,4 seviyesindedir. Cilt temizliği bu asit-baz dengesine dışarıdan yapılan bir müdahaledir. 7,4 seviyesi temizleyiciler ile 7'ye, tonik ve nemlendirici ile de 5,5 - 6,75 seviyesine yani olması gereken seviyeye indirilir. Cilt 8-12 saat sonra normal değerine döner ve pH yükselip 9-14 seviyesine döndüğünde ise bakteri ve enfeksiyon oluşumu gözlenir.
İşte bu noktada en ufak bir değişimi bile bizde cildimizde fark ederiz. Cildin pH dengesi bozulduğunda deri temas halinde olduğu virüs ve bakterilere karşı kendini koruyamaz. Kuruma ile başlayıp kaşıntı ile devam eden süreçte alerji ve mantar oluşumu başlayabilir. Cilt temizliği için sabun yerine özel ürünler üretilmesinin sebebi budur.
Klasik sabun türevi temizleyicilerin pH dengesi 9 - 10 arasındadır yani baziktir. Çeşitli asit maddeler eklenerek derecesi 5-7 aralığına çekilen ürünler cilt temizliği için uygundur.Sabunla yüzümüzü yıkadığımızda cildin pH seviyesi yükselir, kuruluk ve gerginlik hissi yaratır, temizlik duygusu oluşur ancak bu durum nem seviyesini düşürdüğü için kuruma yaratarak tahribat oluşur, cilt kendini koruyamaz.
Vücudumuzdaki organların pH değeri ise birbirinden farklıdır. Bağırsakların pH değerinin 5 - 7 olması gerekir.Yani ortam hafif asitli olmalıdır. Kalp kasında ise durum farklıdır, pH seviyesi 6,9 yani çok hafif asidik olmalıdır.Bu değer 6,5 in altına düştüğünde kalp kasılma riski artar. Asit birikimi hastalanmayı kolaylaştırır bazı mantar türevleri düşük pH derecesinde ürer yani asitli ortamları sever.
Doğru beslenme pH üzerinde etkilidir. Vitamin ve mineraller asit - baz dengesini sağlamada önemli rol oynar. Kemikler, kalsiyum gibi alkali minerallerin kana karışmasını sağlayarak yüksek proteinin neden olduğu asitli atıkları dengelemeye çalışır. Asitli atıklarımız böbrekler ve idrar yoluyla dışarı atılır.
Cildimiz için içeriden yapabileceklerimiz doğru ve düzenli beslenme iken, spor ve temiz havada yürüyüşler yapmakta kan dolaşımını artıracaktır. Dışarıdan yapabileceklerimiz ise sabah ve akşam cildimize uygun bir temizleyici ile yüz temizliğini yaparak, nemlendirici uygulamak, banyo esnasında aşırı sıcak su tüketiminden kaçınmak ve içeriğinde az kimyasal maddelerin (SLS, paraben, silikon vs.) bulunduğu ürünleri kullanmak olacaktır.
Sağlıklı günler dileğiyle.....
*Bu yazı şahsım tarafından yazılmış olup, kişisel deneyim, fikir, şahsi çözümleme tecrübelerim ve tıbbi bilgi birikimimi içerir. Kopyalanmasının ve izinsiz kullanımının tespiti yasal suç sayılır ve yaptırımları uygulanır. Yazıdan yola çıkarak kendi araştırma ve derlemelerinizi yapabilme hakkınız bulunmaktadır.
pH, bilinen en basit tanımıyla vücudumuzun dolayısıyla da cildimizin asit - baz dengesidir. Asit - baz dengesi vücut sıvılarındaki hidrojen iyonu (+h) dengesi anlamına gelir. Vücut sıvılarındaki hidrojen iyonu konsantrasyonunu belirtmek için ise pH tanımı kullanılır. pH tanımı ( potantiel hydrogene veya power of hydrogene ) potansiyel hidrojen - hidrojen gücü olarak adlandırılır. Vücut sıvılarında çok az miktarda +h iyonu bulunmasına rağmen konsantrasyondaki çok küçük değişiklikler bile hücrelerdeki reaksiyonu tetikleyerek birbirini etkiler, bazıları hızlanırken bazıları baskılanır, bu nedenle hidrojen uyumunun dengelenmesi çok önemlidir.
İşte bu noktada en ufak bir değişimi bile bizde cildimizde fark ederiz. Cildin pH dengesi bozulduğunda deri temas halinde olduğu virüs ve bakterilere karşı kendini koruyamaz. Kuruma ile başlayıp kaşıntı ile devam eden süreçte alerji ve mantar oluşumu başlayabilir. Cilt temizliği için sabun yerine özel ürünler üretilmesinin sebebi budur.
Vücudumuzdaki organların pH değeri ise birbirinden farklıdır. Bağırsakların pH değerinin 5 - 7 olması gerekir.Yani ortam hafif asitli olmalıdır. Kalp kasında ise durum farklıdır, pH seviyesi 6,9 yani çok hafif asidik olmalıdır.Bu değer 6,5 in altına düştüğünde kalp kasılma riski artar. Asit birikimi hastalanmayı kolaylaştırır bazı mantar türevleri düşük pH derecesinde ürer yani asitli ortamları sever.
Doğru beslenme pH üzerinde etkilidir. Vitamin ve mineraller asit - baz dengesini sağlamada önemli rol oynar. Kemikler, kalsiyum gibi alkali minerallerin kana karışmasını sağlayarak yüksek proteinin neden olduğu asitli atıkları dengelemeye çalışır. Asitli atıklarımız böbrekler ve idrar yoluyla dışarı atılır.
Cildimiz için içeriden yapabileceklerimiz doğru ve düzenli beslenme iken, spor ve temiz havada yürüyüşler yapmakta kan dolaşımını artıracaktır. Dışarıdan yapabileceklerimiz ise sabah ve akşam cildimize uygun bir temizleyici ile yüz temizliğini yaparak, nemlendirici uygulamak, banyo esnasında aşırı sıcak su tüketiminden kaçınmak ve içeriğinde az kimyasal maddelerin (SLS, paraben, silikon vs.) bulunduğu ürünleri kullanmak olacaktır.
Sağlıklı günler dileğiyle.....
*Bu yazı şahsım tarafından yazılmış olup, kişisel deneyim, fikir, şahsi çözümleme tecrübelerim ve tıbbi bilgi birikimimi içerir. Kopyalanmasının ve izinsiz kullanımının tespiti yasal suç sayılır ve yaptırımları uygulanır. Yazıdan yola çıkarak kendi araştırma ve derlemelerinizi yapabilme hakkınız bulunmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder