11 Mart 2020 Çarşamba

The ORDINARY NATURAL MOISTURIZING FACTORS + HA

              Yeniden merhabalar, kısa bir aradan sonra yine buralarda olmak çok güzel. Bugün son yıllarda oldukça popüler olan bir markanın ürünlerinden bahsedeceğim.
              2013 yılında kurulan Deciem grubunun üç markasından biri olan The Ordinary, ilk başta Estee Lauder grubunun altındayken kurucu ortaklardan Brandon Truaxe 2017 ' de markanın kanatları altından ayrılıp bağımsızlığını ilan edince, ürün satışlarında da adeta patlama olmuştu. Aslen İran kökenli Kanadalı bir yazılım bilimci olan girişimci Brandon Truaxe, basit ve sade bileşenleri kozmetik ürünlerinde kullanarak bir marka yaratmayı başarmış.
              The Ordinary ürünlerinin bu kadar popüler olmasnın bir diğer sebebi de fiyatlarının benzeri pek çok ürüne göre oldukça uygun fiyatlı olması. Marka bunun sebebi olarak pazarlama ve reklama çok bütçe ayırmamalarını, gereksiz ambalaj maliyeti yapmadıklarını ve de en önemlisi olarak tek soruna yönelik çözüm hedefleri olduğu için içerik maliyetlerinin az olmasını göstermiş.
             Bu nedenle markanın ürünlerini kullanırken cildinizin sorunlarına ya da elde etmek istediğiniz sonuca göre farklı serilerde ürünler kullanmak gerekiyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken şöyle bir durum var ki farklı serilerden birbiriyle çatışan ürünler aldıysanız sanırım yine çözüme giden yol uzamış ya da bir işe yaramamış oluyor.
           Benim bugün ilk olarak yazacağım ürün, natural moisturizing factors + HA adlı günlük nemlendirici krem.





   
               Natural moisturizing factors + HA nemlendirici krem, çoklu aminoasit, yağ asitleri, seramid, lipid, çinko ve hyaluronik asit bileşenlerinden oluşuyor. Benim almadan önce cok fazla görüp, duymama rağmen marka ve ürünlerle ilgili çok bir bilgim - fikrim yoktu ancak tesadüfen gezdiğim mağazada küçük bir stand görünce zaten sınırlı sayıda olan ürünlerden çok macera aramadan olağan iki ürün seçmiştim.
               Ürünün yapısı oldukça güzel, kıvamı çok yoğun değil hatta biraz köpük gibi, belirgin bir kokusu yok, sürümü rahat, cilt tarafından kolayca emiliyor, ben özellikle verdiği yumuşaklığı çok sevdim ama kış mevsiminin başında kullandım belki de mevsim geçişine denk geldiği için bazen nemlendirmesi yetersiz geldi. Hyaluronik asitli ürünlerin genelinde olan dolgunlaştırma özelliğine dair bir etki de görmedim. Nemlendirme açısından öncesinde markaya ait seçtiğim serumla desteklediğimde daha iyi sonuç aldım. Tek başına makyaj altına yeterli geldi, kullandığım süre içerisinde herhangi bir alerjik reaksiyon göstermedi.   




                    Kullanmaya başlamadan önce kıvamını çekmeyi unutmuşum ama ürün geldiğinde ağzında bir de güvenlik folyosu bulunuyor. Ürünün ambalajı çevirmeli kapağı olan normal tüp ambalaj. Karton kutuda beyaz, tüpde ise hafif metalik, gri renk vurgusu ile marka ve çeşit ön plana çıkarılarak sade, net ve temiz bir cilt vurgusu yapılmış.
                   The Ordinary ürünleri vegan ve hayvanlar üzerinde test yapmıyor, hatta EL grubundan ayrıldıktan sonra bu konu oldukça merak edilmiş ancak şirket Ceo' su markayı kurmak ve büyütmek için çok çalıştıklarını ve geldikleri yeri ve marka felsefelerini değiştirmeyeceklerini açıklamış. Markanın ürünlerinde ayrıca paraben, silikon, alkol ve gluten de bulunmuyor.
                '' Biz gerçekten sıra dışıyız, şaka yapmıyoruz, sıra dışı ve anormal insanlar, ürünler kötü değildir, insanları ve hayvanları çok seviyoruz '' gibi söylemleri olan markanın yakın zamanda  bazı formüllerinin test edilmeden acele ile piyasaya sürdüğü de olmuş. Gerçekten böyle bir durum var mi ? bilemiyorum ancak zaman içerisinde bazı çözülmeler gerçekten olmuş olacak ki, ilginç bir şekilde Brandon Truaxe tarafından bizzat yönetilen sosyal medya hesaplarından kullanıcılara  verilen kötü cevaplar ilgi çekmiş. 2019 yılının Ocak ayında ise Brandon Truaxe evinin canımdan atlayarak intihar etmiş. Sonrasında açıklama yapan şirket yetkilileri Brandon'un zaten uzun zamandır akıl hastası olduğunu ve daha önce İngiltere' de, Kanada' da birkaç kez hastaneye yatırldığı açıklamasını yapmış.
                Benim kullandığım ürünlerle ilgili olarak genel yorumum ise, markanın ürünlerinin ülkemizde biraz abartıldığı yönünde oldu. Yani evet,  cildinize içerden iyi bakmadığınız sürece dışardan uygulanan en iyi bakımın bile ( ki bunun maddi bir göstergesi yoktur en iyi bakım ürünü cildinize iyi gelen üründür gerisi plasebo etkisidir )  mucizevi bir etkisi olmayacağı yönünde ama ne bileyim bu ürünlerden daha iyi fiyata hem de uygun fiyatlı piyasada çok iyi nem veren ürünler var. Hyaluronik asit konusu ise yine benim ancak içerden alınırsa başarılı olacağına inandığım bir içerik.
              Yalnız şunu belirtmeden de geçmeyeyim bazı ürünlerden uzun süre, en az üç - altı ay kullanmak gerekiyor ki etkilerini ancak görebilesiniz. Altı aylık süreçte de ortalama üç adet ürün kullanırsınız. Kendinize bir cilt bakım rutini oluşturmak istediğinizde olması gereken en önemli şey sizin ne istediğiniz, cildinizin neye ihtiyacı olduğu ve tabii ki istikrar, elbetteki robot değiliz arada kaytarmak herkesin hakkı ya da sıkıntılı durumlar yaşarken cilt bakımı yapmak önceliklerimizin en sonunda olur ya da olmaz  ama eğer sebat ederek devam ederseniz uzun vadede kesinlikle sonuç alırsınız. Ben ürünlerden sadece birer adet aldığım için devamını getiremedim tabii belki bu nedenle de ürünleri çok etkili bulmadım galiba.
            Tabii markanın ürün skalası çok çok geniş, çok başarılı olduğunu duyduğum, gözlemlediğim ürünleri de merak etmiyor değilim. Ancak marka  ve ürünler ülkemizde olmadığı için bir daha ürün alacağımı pek sanmıyorum. Belki şuradaki ya da şuradaki gibi ürünlere denk gelirsem denerim.




    





               Ambalaj üstü bilgileri ve içerik listesi de yukarıdaki fotoğraflardaki gibi. Natural moisturizing factors + HA krem 30 ml. ve ben İsviçre'deki Douglas mağazasından 5,5 euro karşılığında edindim. Fiyat ile ilgili de bir not eklemek istiyorum. Özellikle ülkemizde olmayan ürünleri getiren Instagram hesapları var bazıları gerçekten güvenilir, hatta birkaç kez ben de alış veriş yaptım, evet ama fiyatlar gerçekten çok yüksek. Yani anlıyorum yurtdışından ürün getirip satmak öyle göründüğü kadar kolay bir iş değil, % 100 kar etme durumunu da tamam bir yere kadar kabul ediyorum ama bu ürün için benim ülkemizde bulduğum minimum ücret 120 tl. İşin garibi 120 tl.' lik bir ürün değil. Kısacası yukarıda da belirttiğim gibi sanıyorum çok özel bir ürüne denk gelmezsem bir daha almam.
             Bu ve diğer ürünleri de atrıntılı incelemek isterseniz The Ordinary ve Deciem grup linklerini de bırakıyorum. Bir sonra ki yazım markadan aldığım diğer ürün hakkında olacak.

              Sevgiler ve mutlı günler dileğiyle......