30 Nisan 2013 Salı

SUPERDRUG BB CREAM SPF 15

                  Geçtiğimiz yaz sonunda hafif bir renk değişikliği yaşıyorken BB krem furyasından etkilenip bir tane edinmeyi ve bir fikir edinmeyi düşünüyordum ve tercihimi yüksek koruma faktörü nedeniyle Missha 'dan yana kullanacaktım ancak karşıma Watsons 'un bu ürünü çıktı. Alışveriş sonrası yaptıkları indirimlerle çok uygun fiyata gelince düşünmeden bir deneyeyim diye düşündüm ve böylelikle ilk BB krem tecrübemi de edinmiş oldum.




                   Bu BB krem Watsons 'un İngiltere'den ithal etmiş olduğu kendisi için üretilmiş olan Süperdrug markasına ait. Başka bir BB krem tecrübem yok ama bana göre bu ürün bir BB krem için bir miktar fazla yağlı gibi geldi. Ancak çok kuru ciltler rahatlıkla kullanabilir, karma ciltler belki sadece kışın rahat kullanabilirken, yağlı ciltler için hiç uygun değil. Karma ciltler T bölgesine pudra takviyesi yapsada gün içerisinde parlama yapabilir. Kapatıcılığı oldukça iyi sayılabilir, hafif ıslak güzel bir bitiriş sağlıyor kıvamı yumuşak, sürümü ve dağılması kolay, fırça, sünger, el hepsi ile güzel dağılıyor. Kullanmadan önce çalkalamakta fayda var. Bana yağlı gelmesine rağmen hassas cildimde herhengi bir sivilce vs. oluşumuna yol açmadı.




               Ürünün 2 rengi bulunuyor yaz sonunda yüksek korumaya rağmen açık renk olan ten rengim hafif bir koyulaşma gösteriyor o yüzden medium rengini seçmiştim ama bu bile bana koyu gelebiliyor. Light rengini niye tercih etmemişim bilmiyorum sanırım içimde bir yerlerde sevgili ablacığım gibi çok esmer olma arzusu yatıyor.




              Ten rengimi ve ürünün rengini görüyorsunuz ben bunu bazen kendi yüksek faktörlü güneş koruyucuma bir damla karıştırarak kullanıyorum, hem rengini dengeliyorum hemde koruma faktörünü arttırmış oluyorum.
                    Ürün SPF 15 içeriyor yaz mevsimi için yeterli değilken kış ve bahar aylarında kısa süreli dışarı çıkışlarınızda yeterli gelebilir. 50 ml. ambalajı ve yaklaşık 15 tl. lik fiyatı ile Watsons 'lardan kolaylıkla ulaşabilirsiniz. BB kremlerin zaman içerisinde bir sürü  markadan türlü çeşit muadili çıktı. Bu ürün de çok çok iyi bir ürün olmamakla beraber çok kötü bir üründe değil basit bir tercih yapmak isterseniz kullanabileceğiniz bir ürün.




               Son olarak ürün arkasında BB kremin açıklaması, kullanılışı ve uygulamasına yer verilmiş. İçerik listesi karton kutusunun üzerinde ve Türkçe etikette bulunuyordu ancak o zaman blog olmadığı için okuyup attım. 12 aylık kullanım süresi bulunan ürünün hayvanlar üzerinde test edilmediğini ve ben çok takık değilim ama kullanmak istemeyenler için yazayım paraben içermediğini belirteyim.         

29 Nisan 2013 Pazartesi

ESSENCE QUATTRO EYESHADOW - 09 DENIM

                   Çok yoğun geçen ve çok fazla ürün tanıtımı yazamadığım bir haftanın ardından ve son yazımda anlattığım İsaDora 4' lü gözfarına nazaran daha kolay bulunabilecek bir başka göz farı ile haftaya başlamak istiyorum.
              



                  Essence ürünleri Almanya menşeili bir drugstore yani kısaca market ürünü olarak adlandırılan bir marka. Türk kozmetik severlerin marka ile tanışması sanırım 2012 yılının ilkbahar aylarına rastlıyor. Çoğu Türk markasının yıl içinde asla koleksiyon çıkarmadan yıllardır aynı ürünleri satması Essence markasının Türk pazarına girişi ile son buldu. Şimdi birçok Türk kozmetik markası da yıl içerisinde yeni birkaç koleksiyon sunmaya başladı. Benim Essence ürünleri ile ilk tanışmam ise bu farla başladı ben diğer ürünlere çok fazla yönelmeden her zaman kullanabileceğim ve renkleri bana uygun olan bir ürün seçtim halen koleksiyon ürünleri dahil elimde sadece 1 Essence ürününden başka ürün bulunmuyor. Essence çılgınlığına kapılmadım uzak bir semtte oturmanın faydaları, yakınlarımda bir Gratis ve Rossman yok.
            



            Farların yapısı oldukça yumuşak, çok az bir miktar tozutuyor, renk vermesi ortanın üzerinde bazı     farlarda olduğu gibi fırça ile kazımak zorunda kalmıyorsunuz. Kalıcılığı bazsız bilemiyorum baz ile 6-8 saatten fazla gözümde kalmadı ancak gün sonuna doğru baz olmasına rağmen renklerde hafif  bir solma oldu.                                                                                                                                                                                                                                                                       
  


                 Baz kullanmadan renkleri göstermeye çalıştım baz ile dediğim gibi daha güzel renk veriyor.




                 Seride renk olarak '' 09 denim 4.0 '' olarak geçen bu mavi ve gri tonlardan oluşan dörtlü farı ben yeniyıldan önce almıştım ve bildiğim kadarıyla koleksiyon ürünü değil. Essence ürünlerini sevenler ve bir o kadar da fiyatı uygun ürün arayanlar Gratis ve Rossman mağazalarından 9.90 tl. karşılığında bu sevimli renklerden oluşan dörtlü far paletine ulaşabilirler.
                  Unutmadan Essence dörtlü farların diğer renk seçeneklerinden olan '' 12 Purple Day '' rengini bugün Bugün kozmetik konuşalım  blogunun sahibesi, diğer bir renk olan '' 11 Sea My  Eyes '' rengini ise geçtiğimiz günlerde Bir buket kozmetik  blogunun sahibesi yazmıştı. Okumak için lütfen linkleri tıklayın.

                 Saygı dolu ve dileklerimizin gerçek olacağı bir hafta dileğiyle......                   

                                 

24 Nisan 2013 Çarşamba

ISADORA EYESHADOW QUARTET - 21 SILVERY GREY

                   Bloğu açtığım günden beri hiç göz farı yazmadığımı fark ettim ve benim çok uzun bir süre önce edindiğim bir ürünü yazmakla başlayayım dedim. Çok uzun zaman diyorum çünkü bu göz farı açık konuşuyorum 2001 yılından kalma. Ben aslında bu kadar uzun süreli ürün biriktirmeyi, elimde tutmayı sevmiyorum hem sağlık açısından hem de yer açısından mantıklı bulmuyorum ama bu  benim daha önceki evimde yaşadığım bir olaydan sonra kurtarabildiğim makyaj malzemelerim arasında sağ kalan tek ürün bu yüzden kullanmıyor olmama rağmen dolabımın altlarında duruyor.
                   Ürünü anlatma sebebime gelince nedendir bilmem havalar güzelleşiyor ve yaz tatili yaklaşıyor özellikle öğrenci arkadaşlar belki yurt dışı eğitim programı, seyahat, tatil ya da ne bileyim belki de başka durumlar için Avrupa ülkelerine geçebilirler,  özellikle Kuzey Avrupa taraflarına giderlerse bu markanın ürünlerine rastlayabilirler ve rastladıklarında belki göz atmak isterler, zira ürün İsveç kökenli bir marka.




       Ürün bir dörtlü göz farı paleti görüldüğü üzere dış ambalajı oldukça yıpranmış durumda.  
          



                Bu göz farının bende başka renkleri de bulunuyordu ama dediğim gibi elimde sadece bu kaldı.    Arka taraftaki yazıları silinmiş durumda ama renk seçeneği olarak Silvery Grey ( no: 21 ) olarak gözüküyor.


                



                Renkler yukarıda gördüğünüz gibi ayrıca benim en çok kullandığım renklerde belli oluyordur herhalde. 2000 li yılların smokey makyajlarında en çok bu renkler kullanılıyordu, sonrasında ise diğer renklerle smokey modası başladı ben çok uzun yıllardır çok renkli ve ayrıntılı göz makyajları yapmıyorum kullandığım renkler genelde toprak tonları ve açık, tazeleyici, çok sedefli - simli olmayan aydınlık renkler. Farların yapısı yumuşak, hemen rengini veriyor, çok tozutmuyor, kokusunda, yapısında herhangi bir bozulma yok ( swatch yaparken farkettim ). İçinde bir aynası bulunuyor bir de aplikatörü vardı muhtemelen ama ben fıça kullanıyorum diye atmış olmalıyım.




                  Üstteki renklerden soldaki mat sağdaki sedefli bir gri, soldaki mat olan mavi renklerle de konbinlenebilir, alttaki renklerden ise soldaki kurşuni diyebileceğim yine mat bir gri sağdaki ise siyaha çalan çok koyu bir gri. Renklerini olabildiğince vermeye çalıştım. Ben bu farı kullanırken far bazı mevzuları falan dünyada yoktu ben bazsız kullanıyordum, dediğim gibi uzun zamandır sağlık açısından kullanmıyorum swatch yaparkende baz uygulaması vs. yaparak kafanızı karıştırmak istemedim renkleri olduğu gibi ve eskimiş haliyle göstermek istedim ama eminim baz ile renkler çok daha güzel ve kalıcı olurdu. 
                  Yaşı benim yaşım civarında olanlar eskiden Çarşı olan şimdiki Boyner Mağazalarında İsaDora ürünlerinin satıldığını eminim hatırlayacaklardır. Ama o zaman bilmediğim için hiç ilgilenmemiştim yıllar sonra eşimle yurtdışında yaşadığımız dönemde en yakınımda bu marka vardı. Fiyat konusunda ise ne yazık ki bilgi veremeyeceğim çünkü hatırlamıyorum.
                 Açık konuşmam gerekirse ülkemizde olmayan bir markanın ürünü tanıtmak çok hoşlandığım bir durum değil isterim ki herkes ulaşabilsin ama belki bu yazım bir referans oluşturur. Elimde İsaDora markasına ait birde fırça var onu da ilerleyen günlerde yazacağım.
              Zaman içerisinde İsaDora ürünleri de değişmiş, marka kendini geliştirmiş, ürünü yazmaya kalkıştığımda şöyle bir bakındım ürün çeşitliliği, renkler, ambalajlar çok güzel gözüküyor. İsaDora' nın kendi sayfasını ziyaret etmek ürünlere bakmak isterseniz sizi şöyle alayım....

                               Göz farınız hiç çizgilenmesin, rimeliniz hiç akmasın......
                               Mutlu günler dileğiyle.....

22 Nisan 2013 Pazartesi

BOBBI BROWN SPF 15 TINTED MOISTURIZER



                 Bobbi Brown Renkli Nemlendirici aslında benim şurada yazdığım Stila renkli nemlendiriciden önce yazmam gereken bir üründü çünkü SPF 15 yani önümüz yaz, güneş yüzünü iyiden iyiye gösterdi yaz için koruma miktarı yeterli gelmeyebilir, bir sıralama hatası yapmışım.






               Benim ürünle tanışmam yaklaşık 2,5 yıl öncesine dayanıyor yüzüm iyileşmeye başlayıp birşeyler kullanmaya başlamanın sırası gelince hafif bir ürün aramış tercihimi de bu üründen yana kullanmıştım. O zaman hem kozmetik hem de dermokozmetik markaların BB cream ve renkli nemlendiricileri bu kadar patlamamıştı. Seçenekler arasında Laura Mercier, Dior ve Bobbi Brown vardı, diğer iki seçenek çok daha farklı özellikte olduğu için tercihimi bundan yapmıştım iyi ki de yapmışım bu geçen süre içinde sonbahar, kış ve ilkbahar aylarında elimden düşürmediğim, oil free olmamasına rağmen hassas ve problemli yüzümde hiçbir sıkıntı yaratmayan, bir kaç kez hastanede kaldığım için temizleyememe rağmen sıkıntı yaratmayan ve bir o kadarda bereketli bir ürün.
              O kadar uzun süredir kullanmama rağmen bu kış mevsiminin başında ürünü ancak azaltmayı başarabildim. Ben bu lamine ambalajların ürünler hafif bitmeye başlayınca  aldığı şekilden çok rahatsız oluyorum ve hiiiiç hoşlanmıyorum ( huysuz başak perisscope ), içinden çıkarmakta zor olunca ürünün ambalajını yukarıdan bir miktar küçülttüm ( hoş görünmediğini biliyorum ).




               Parmağımda görünen miktardan biraz fazlası tüm yüze yetiyor. Kıvamı normal çok akışkan değil çok katıda değil, elimle de, fırçayla sürdüm ama en çok flat top fırçayla güzel sonuç aldım, duo fibre fırçalar biraz çizgilenme ve iz yapabiliyor. Nemlendirmesi ve dağılımı güzel ama ben yine de    altına kendi nemlendiricimi uygulayarak kullanıyorum. Kapatıcılığı az, gün içerisinde oksitlenme      gibi bir problem yapmadı, ürün sürüldükten sonra çok doğal, hafif ve oldukça canlı bir görüntü         veriyor hatta bazen çok hafif ıslak, bu görüntüden hoşlanmayanlar üzerine ya da sadece T bölgesine   pudra geçebilirler. Çok yağlı ciltler yağlanma problemi yaşayabilir bence kış mevsimine çok daha     uygun. Ayrıca benim için SPF 15 az ama yine kışın kısa süreler için yeterli sayılabilir.                    
              Bendeki rengi Light to medium tint hafif, sarı alt tonlu gibi ama çok sırıtmıyor diğer 5 renk seçeneği içinde bana en uyan renk buydu, buydu diyorum çünkü geçen yıl Bobbi Brown önce bu ürünün yeni versiyonunu ardındanda oil free versiyonunu ve hatta en yeni olarak BB cream versiyonunu ve çok kuru ciltler için nemlendirici balm'ını piyasaya sürdü, o ürünlerinde yorumları gayet iyi özellikle oil free versiyonu çok olumlu yorumlar almış. Ben bu yeni seriden en çok moisturizer balmı merak ediyorum ama önümüz yaz mevsimi olduğu için henüz bir Bobbi Brown standına gidip fikir almadım. Balm olduğu için daha çok kış mevsimine uygun olduğunu düşünüyorum.                   
              Fiyat konusunu çok hatırlamıyorum aldığım zaman 50 tl. civarındaydı sanırım ayrıca üzerine  indirim yapmışlardı hatırlıyorum, şu an ki fiyatlar hakkında bir fikrim yok çünkü seri değişti. Bobbi Brown ürünlerine Boyner, Harvey Nichols ve Akmerkez' de yeni açılan mağazalarında birde Maslak Sun Plaza'daki ELCA store 'dan ulaşabilirsiniz ancak yine belirteyim ELCA' da ürün devamlılığı yok yani bir kez bulup aldığınız bir ürünü bir daha bulamayabilirsiniz.
            Bitirmeden yeni seriye ait ürünlerin normal ve oil free olan ürün resimlerine yer vermek istiyorum.





               Bobbi Brown'un kendi sayfasına ulaşıp  ürünleri ayrıntılı incelemek isterseniz  sizi şöyle alayım.
      

                               Güzel bir hafta dileğiyle........                                         

21 Nisan 2013 Pazar

İSTENEN TÜYLER - KİRPİK BAKIMI

            İstenmeyen tüylerin hangisi olduğunu herhalde hepimiz biliyoruz ( Bu kısmı halihazırda erkek izleyicilerin okumadığını düşünerek yazıyorum ). Ancak birde istenenler var. Saçlarımız güçlü, parlak, hacimli, kimi zaman kaşlarımız şekil ve yapı itibari ile aynı şekilde ve hatta kirpiklerimiz uzun, kıvrık ve adeta fırça gibi sık ve hacimli olsa çok güzel olurdu, işte böyle kılı tüyü her kadın ister o zaman rimel mascara kimin umurunda bir şekilde salınırdık ortalarda.
            Bu hafta bakım yazısı yazmadığımı farkettim ve iki gün üstüste kirpiklerle ilgili bir ürün yazınca bu haftanın bakım yazısının konusu kirpikler üzerine olsun istedim.




             Bir kadının ve hatta erkeklerin yüz proporsiyonunda en dikkat çekiçi noktası gözleridir. Öncelikle sağlıklarını korumalı sonra bakımını yapmalı en son ise güzelliğini pekiştirmeliyiz. Göz çevresiyle ilgili problem, bakım vs. yazılarımı şurada ve şurada yazmıştım ama bugün dikkatinizi biraz kirpiklere çekmek istiyorum.
            Kirpiklerin asıl görevi; gözlerimizi ter, toz vs. gibi dış etkenlerden korumak, göze dışarıdan gelebilecek yabancı cisim ve maddelerin göze ulaşmasını engellemektir. Kirpiklerimizin ömrü ortalama 3 - 5 ay civarında  tekrar büyümesi ise biraz uzun neredeyse 4 ay. Ne mutlu ki vücudumuzdaki  her bölgenin kıl ve tüylerini yöneten ayrı ayrı hormonlar var bazı bölgelerdeki gibi sürekli uzayan kirpiklerimiz olsaydı eminim o da hiç çekilmezdi. O kadar işinin arasında her ay kirpiklerini de kestirmekle hiç bir kadın uğraşamak istemezdi sanırım. Ama olan kirpiklerimizi korumak, tıpkı saçlarımız gibi onlara bakım yapmak ve hatta uzatmak elimizde. İşte kirpik sağlığını ve ömrünü uzatacak birkaç  ipucu;
          - Özellikle bahar aylarında alerjik hastalıkların artmasıyla kaşınan gözlerinizi mümkün olduğunca az kaşımak, 
          2 - Ellerimizi olabildiğince temiz tutmak ama temiz tutma durumunu fazla kaçırıp kimyasal içerikli sabun  , krem vs. sürdüğünüzü unutup ellerinizi gözünüze götürmek ve böyle bir durumla karşılaşıldığında gözleriniz bol su ile yıkamak,
          3 - Bu tip gözlerinize zarar veren her türlü durum aslında kirpik diplerine ve dolayısıyla kirpiklere zarar verir,
          4 - Konjonktivit adıyla adlandırılan ve göz kapaklarının iç yüzeyini saran iltihaplar kirpik köküne kadar inebilir hemen bir uzman hekime danışmalısınız,
          5 - Hobileriniz vs. ile uğraşırken mutlaka numarasız iş gözlüklerinden kullanınız böylelikle gözünüze sıçrayabilecek veya zarar verebilecek tehlikeleri en aza indirmiş olursunuz,
          6 - Temizlik ürünlerini kullanırken mutlaka maske takmak  bu ürünleri solumanızı engeller. Bu ürünleri soluduğunuzda üst solunum yolu bağlantılarıyla koku hava ile gözlerinize ulaşır,

               Gelelim kozmetik önlemlere;

          1 - Rimelinizi gece yatmadan mutlaka göz yapınıza uygun bir makyaj temizleyici ile temizleyin bebe şampuanı, misel solüsyon veya tek - çift fazlı ürünler olabilir,
          2 - Göz makyajınızı temizlerken nazik  davranın. Ünlü İngiliz makyaj gurusu Lisa Eldridge bu konu ile ilgili güzel bir video çekmiş izlemek için buradan buyurun,
          3 - Ben gece işten yorgun argın geldim, bebeğim küçük  hiç vaktim yok,  ben delimiyim Lisa kadar hiiiç uğraşamam diyorsanız en azında makyajınızı yukarıdan aşağıya doğru hareketlerle silin ( sağa - sola hareketler göz makyajı temizlerken yapılan en büyük hatadır kirpiklerinizin dökülmesine neden olur ),
          4 -   Rimel yüzünden birbirine yapışmış kiripikler zor temizlendiği için en büyük kirpik döken sebeptir, rimel sürdükten kirpik tarağı ile tararsanız hem tek tek ayrılmış hem de kolay temizlenen kirpiklere sahip olursunuz,
          5 - Rimel ömrü genelde kısadır ambalaj üzerinde en fazla 6 ay yazar, son kullanma tarihinin üzerinden birkaç ay geçmiş rimel belki sorun yaratmayabilir ama çok uzun süre geçtiyse bakteri üretimi başlamıştır. Çünkü rimel fıçasını tüpün içine her batırdığınızda hava ile bakteriler içeri girecektir dolayısıyla fırçayı rimel tüpüne her defasında bir kez batırmalısınız,
         6 - Kirpik kıvırıcılar ok gibi kirpiklere giden yoldaki en büyük yardımcılar ancak lastiği yıpranmış ve göz yapınıza uygun olmayanlar kirpiklerinizi kırar ve dökülmelerine sebep olur, unutmadan söyleyeyim kirpik kıvırıcı rimelden önce kullanılır, bazen 5 kat rimelden sonra kirpik kıvırıcı kullanan hanımlar görüyorum çoooook fena,
         7 - Takma kirpik ilavesi yapacaksanız mümkünse  aynı kirpiği 2 kez, seyrek aralıklarla ve kirpiklerinize zarar vermeyecek bir yapıştırıcı ile kullanınız ve çıkardıktan sonra temiz bir ortamda saklayınız aksi takdirde yine kendi kirpikleriniz zarar görecektir,
         8 - Protein yönünden zayıf ve şok diyet diye adlandırılan ağır rejimler yapmamak,
         9 - Tüm sıkıntılara rağmen stresten uzak durmak,

             Şimdide birkaç bakım önerisi;




            Şahsen çocukluğumda, gençliğimde en son olarakta 3 yıl önce geçirdiğim göz ameliyatlarında kirpikleri kesilmiş biri olarak ameliyat sonrası bandaj açıldığında kabus gibi bir göz manzarası yetmiyormuş gibi birde kesilmiş kirpiklerimi nasıl uzatacağımı bilememiştim, bir süre birşey yapamadım sonrasında zaten kendisi uzamaya başlamıştı ama kirpik çok yavaş uzayan bir döngüye sahip iyice iyileştikten sonra ise şahsen uyguladığım yöntem şöyle ki, temel kural saç bakımı ve saçı uzatmak için geçerli olan yöntemlerin tamamı kaş ve kirpik için de geçerli. Tıpkı saç diplerini yumuşak tuttuğumuz gibi kirpik diplerinide yumuşak tutmalıyız, kirpik dipleri yumuşak ve nemli tutulduğunda kıl ( kirpik ) içindeki seramid oranı artacaktır. Daha esnek bir hal alan kirpikler yumuşayarak  daha az dökülecek ve uzayacak. Bu esnek tutma ve besleme görevi  için ise bir miktar hint yağını her gece yatmadan önce  qtips ile kirpik diplerinize sürdüğünüzde bir süre sonra gerçekten uzadığını göreceksiniz. Yağ miktarı ise çok çok az olmalı bir süre sonra göz kapağında yağ bütonu oluşturmasını istemeyiz, aynı zamanda sürerken göz içine kaçırmayın gerçekten çok yakıyor. Badem yağı da diğer bir seçenek ayrıca ikisini birden karıştırarakta kullanabilirsiniz. Bu iş için hazır kitlerde mevcut genelde aktarlarda çift taraflı kaş - kirpik bakım yağı şeklinde satılıyor. Son zamanlarda moda olan bir göz tansiyonu ilacı ile kirpik uzatmaksa uzman bir hekime danışmadan kesinlikle yapılmaması gereken bir işlem sonrasında hiçbir göz sağlığı probleminiz yokken oluşabilir.
             Ve son bir madde göz makyajı yaparken kalem sürerken, tightling yaparken ama en çok rimel sürerken gözleriniz yaşarıyorsa ağzınızdan nefes alın....
                       Herkese mutlu ve bakımlı pazarlar.....


              *Bu yazı şahsım tarafından yazılmış olup, kişisel deneyim, fikir, şahsi çözümleme tecrübelerim ve tıbbi bilgi birikimimi içerir. Kopyalanmasının ve izinsiz kullanımının tespiti yasal suç sayılır ve yaptırımları uygulanır. Yazıdan yola çıkarak kendi araştırma ve derlemelerinizi yapabilme hakkınız bulunmaktadır.
                        

                

18 Nisan 2013 Perşembe

GIVENCHY PHENOMEN EYES MASCARA

                   Dün yazdığım rimel bazı yazısının ardından kullandığım rimeli yazmazsam olmazdı. Dün ki fotoğraflarımın çok net olmadığını biliyorum ne yazık ki bugün ki fotoğraflarımda öyle çünkü ben birkaç gün önce ufak bir kaza geçirdim, elime sıcak su döküldü bu yüzden benim küçük kızım bana yardım ediyor ve ancak bu kadar olabildi. Yinede bol fotoğraf çekerek olabildiğince örneklemeye çalıştım, şimdi elim daha iyi birkaç gün sonra sanırım tamamen iyileşecek.
                  Givenchy Phenomen Eyes Mascara adı gibi olağanüstü kirpikler yaratmayı amaçlıyor.




                Ancak rimel konusu diğer kozmetik ürünlerine göre daha değişkenlik arzeden bir konu. Tek kelime ile sizin bir rimelden ne beklediğinizle  ilgili. Eğer bir rimelden hacim, yoğunluk gibi etkiler bekliyorsanız bu rimel size göre değil, zaten ürününde böyle bir iddiası yok. Ürün daha çok tek tek ayrılmış ve neredeyse örümcek bacağı kadar uzamış kirpikler isteyenleri memnun edebilir.




                Bu uzatma ve ayırma işleminide özel olarak tasarlanmış fırçası ile sağlıyor. İlk bakışta tedirgin edici bu fırça yapısı insana '' kirpikler bununla nasıl boyanır ''sorusunu sorduruyor.




              Ancak ortalama 3 - 4 uygulama sonrasında alışıyorsunuz. Kirpiklerinizi tek bir hamlede  boyayamadığınız için parçalı bir halde kirpik boyunca uygulama yapıyorsunuz böylelikle herbir kirpiğiniz için neredeyse ayrı ayrı özen göstermiş oluyorsunuz ancak bu işlem sizi korkutmasın çok zaman almıyor.




               Göz pınarı ve hatta alt kirpik diplerinizdeki en ufak kirpikleriniz bile ulaşmanızı sağlayan rimel top başlı fırçası sayesinde boyanmamış kirpik bırakmıyor. Bu fırça ile uygulama yaparken unutulmaması gereken en önemli nokta ise fırçanın normal rimellerdeki gibi yan değilde dik bir şekilde tutularak uygulama yapılması. Rimelin kıvamı ilk kullanımda biraz daha sıvı iken daha sonra normale döndü. Sıvı iken birkaç kez ilk katta çok hafif kirpik yapıştırma yaptı sonrasında ise kıvamı normale dönünce yapıştırma olayı kalmadı. Kuruma hızı biraz hızlı  bazen ikinci uygulamayı yaparken acele etmek gerekiyor. Gün içerisinde akma, dökülme yapmıyor ama birkaç kişiden akma şikayeti duydum.




                               Bendeki rengi siyah öyle çok koyu bir siyah değil ama hem doğal hem de abartı durmayan hoş bir siyahı var. Kahverengi  rengide mevcut sanırım o renk çok daha doğal ve hafif bir görüntü oluşturacaktır. Ürünün waterproof olanıda bulunuyor ancak benim o tür rimellerle aram hiç hoş değil. Koyu rengine rağmen hem misel solüsyonlar hem de çift fazlı temizleyicilerle rahatça temizleniyor.
                 Gelelim duruşuna;




                     Sağ göz kirpiği bazlı ve tek kat rimelli - sol göz kirpiği bazsız tek kat rimelli


                     



                                                 Sağ göz kirpiği bazlı ve tek kat rimelli




                                                  Sol göz kirpiği bazsız ve tek kat rimelli


                Ağırlık yapmayan, kirpikleri sertleştirmeyen ve bana göre oldukça fazla olan kaldırma etkisi ile göz makyajı olmadan güzel görünmeyen rimel hoş bir göz makyajı ile doğal olmaktan çıkıyor. Bu fırça yapısına sahip Loreal' in de bir rimeli bulunduğunu biliyorum bununla beraber son zamanlarda Golden Rose markasınında fırça yapısı buna bir miktar benzeyen rimeli olduğunu gördüm. Ayrıca bu rimeli başka bir rimel ile kombinleyerek kullananlarda çoğunluktaymış. Ben denemedim ama birinci katta sevdiğiniz başka ve daha yoğun bir rimel üzerine ise kirpikleri düzeltmek ve ayırmak için Givenchy Phenomen Eyes.
              Normal fiyatı 70 tl. civarında olan rimeli indirim kuponum ve bonuslarımla güzel bir fiyata almıştım normal fiyatına alsaydım  biraz üzülebilirdim çünkü fiyat- beklenti- performans kıyaslaması yapıldığında aynı fiyata çok daha güzel rimeller bulabileceğinizden eminim. Eğer yinede almak isteseniz indirmleri takip edip Sevil, Tekin Acar, Sephora ve  Douglas mağazalarından veya  Boyner ve YKM mağazaların Givenchy standından edinebilirsiniz.
              Son olarak markanın ürünü tanıtıkları ve anlatmak istedikleri  etkiyi gösteren afişlerine yer vermek istiyorum.



      

17 Nisan 2013 Çarşamba

ESTEE LAUDER LASH PRIMER PLUS

                Merhabalar; bugün çok karşılaşılmayan değişik bir ürünle karşınızdayım. Kendileri bir rimel bazı olur. Ne yaptın Perisscope yüz bazını, göz farı bazını duymuştukta kirpik bazı da olurmuymuş demeyin. Efendim böyle bir ürünün varlığından uzun zaman önce yabancı makyaj guruları sayesinde haberim olmuştu, hatta ürünü görünce yıllar önce  kullandığım Loreal' in çift taraflı rimellerini hatırladım ancak ürün ile tanışmam tamamen tesadüf eseri oldu.




Ürünün kıvamı çok katı değil ancak çok sıvı da değil




     Estee Lauder Lash Primer Plus, kirpik görünümünüzü düzelten, kıvıran  ve hatta uzatan dolayısı ile rimelinizin etkisini arttıran bir ürün. Göz alıcı bir başlangıç için rimelinizden önce kirpiklerinize yoğunca 1 kat sürmeniz yeterli. Kuruma süresi çok hızlı değil böylece rimel  sürmeyi kolaylaştırıyor. Rimel   etkisini   ortalama 2 - 3 kat civarında fazlalaştırıyor. Tavsiye edilen tabii ki yine Estee Lauder 'in  kendi rimellerinden biriyle kullanmak ama ben bugün basit bir rimelde dahi çok güzel bir etki yarattığını göstermek için  Avon' un Luxe serisinin rimeliyle denedim.               


Gördüğünüz gibi sağ göz kirpiği bazlı - sol göz bazsız


Yakından bazsız sol göz kirpiği   


Baz sürülmüş sağ göz kirpiği


                Yukarıdaki fotoğraftaki beyaz baz görüntüsü sizi korkutmasın rimel sürüldükten sonra tamamen kayboluyor.                                                                                                                    


  Sağ göz bazlı ve tek kat rimelli- sol göz bazsız tek kat rimelli 


 Bazsız tek kat rimelli sol göz kirpiği


Bazlı ve tek kat rimelli sağ göz kirpiği 


         Ürünün bu özelliklerinin dışında üzerinde yazan '' full treatment formula '' ibaresinden dolayı nemlendirip, güçlendirdiği ve kirpik kıvırıcıdan dolayı kırlmaları engellediği ve                       
  içeriğindeki seramidler sayesinde kirpikleri beslediği  MUA' daki yorumlarda söylenmiş. Bu arada ürünün MUA yorumları 3.9. Ben güçlendirici bir etki vs. farketmedim, benim gözlemim bunların dışında rimeli sabitleme etkisi oldu. Ürün 5 ml. ve ortalama 60-70 tl. arasındaki fiyatı ile Sevil, Tekin  Acar, Douglas, Sephora gibi AVM içi kozmetikçilerden  ya da büyük mağazacılık yapan  Boyner ve     YKM mağazalarının Estee Lauder standlarından edinebilirsiniz.                                                                         Bu ürün kategorisinde Clinique, Lancome ve Dior ürünleri de bulunuyor. Okuduğum kadarıyla Clinique hakkında bir bilgim yok, Lancome daha memnuniyet verici, Dior' un pahalı fiyatına oranla performansını beğenmeyenler çoğunlukta. Benim ürünüm kısa bir süre sonrasında bitecek çünkü kullanmaya başlayalı oldukça uzun bir süre oldu. İstediğim gibi bir rimel bulursam baz olayından vazgeçebilirim. Daha uygun fiyatlı alternatifler için Loreal standlarına bakabilir ve eskiden piyasada olan çift taraflı rimelleri  sorabilirsiniz.                                                                                                                                

                                                             



                Mutlu günler dileğiyle.....                  
                                                                                                    
                                                                               
         

               


15 Nisan 2013 Pazartesi

AVENE THERMAL SPRING WATER

              Düşük toleranslı ve en hassas ciltler için  tasarlanmış Avene termal su, uluslararası bir ürün. Özel olarak korunmuş bir çevrede kaynağından elde edilerek dermatolojiye adanmış termal tesislerde geliştirilen Avene ürünleri dermatolojik testlerden geliştirilerek üretiliyor. Avene termal su, markanın pediatrik kontrolleri yapılmış, yatıştırıcı ve tahriş giderici özelliği bulunan ürünü.
              Ben ürün ile oldukça uzun bir süre önce tedavim sırasında doktorumun tavsiyesi ile tanıştım. Gül hastalığı tedavim esnasında Roaccutane yüzünden tahriş olan yüzüme hiçbir ürün kullanamdığım zamanlarda bu termal su en büyük yardımcım oldu. Gerilme, kızarıklık ve tahriş başlıca kullanım alanları. Ben yazın gölgede bile güneşten kızaran yüzümü rahatlatmak için, duş sonrası kızarıklık gidermek için kullanıyorum ama bizzat yara ve yanıkları hafifletmek içinde denedim hepsinde sonuç başarılı. Ayrıca gül hastalığının başbelası olan flash tip kızarıklık denilen ani yüz kızarmalarımın en büyük yardımcısı. Kullanım alanları bununla bitmiyor tabii depilasyon sonrası, erkekler için traş sonrası, çocuklar için, makyajdan önce yüzünüzü nemlendirmek, makyajınızı temizledikten sonra rahatlatmak veya makyaj esnasında ürünlerinizi almadan önce fırçanıza bir miktar sıkarak ürünü daha rahat yaymak için kullanabilirsiniz. Cilt bakımınızda ise yine temizlik ve tonik amaçlı kullanabilirsiniz.




              Belirtmeden geçmeyeyim Fransa 'da şebeke suyunun çok kireçli olduğunu duymuştum ve özellikle kadınların şebeke suyu içindeki ağır metalleri yüzlerinden uzak tutmak amacı ile yüz temizliklerini bu termal su ile yaptıklarını söylemişlerdi. Bu ürün kategorisinde La Roche Posay ve Vichy markasınında termal su sprey ürünleri bulunuyor, onları da denemiş biri olarak benim oyum bundan yana. Ürünün 50, 150 ve 300 ml. lik boyları bulunuyor. 50 ml. lik olanın ambalaj ebatları ziyadesiyle ufak ancak çantada taşımak için çok ideal. Diğer ebatlarının fiyatlarını bilmemekle beraber 150ml. lik ebatın fiyatı ortalama 22 - 24 tl. arasında. Bayii eczanelerden ya da online eczanelerden kampanyalı olarak daha uygun fiyata edinmeniz mümkün.




                 Alttaki resmi büyütmek için tıkladığınızda termal su içerisindeki anyon ve katyon yani su sertlik - yumuşaklık derecesine ait bilgileri ve mineral dengesini görebilirsiniz.
                 Son olarak Avene markasının hikayesini ve termal su spreyine ait ilgi çekici bilgileri ayrıntılı bir şekilde öğrenmek için  eau-thermale-avene.com.tr sayfasına gidebilir veya siteden alıntı olan aşağıdaki güzel resimlere bir göz atabilirsiniz.




Fransa'nın güney bölgesindeki Avene kasabasının yeri,




Termal suyun elde edildiği göl,




Kasabadan genel görünüm,






Üretim tesislerinden bir görüntü.


         Yazmayı unutuyordum ki hatırladım ürünü makyaj sabitleyici olarak kullananlarda varmış ancak ben evde denedim, kesinlikle makyaj tutucu bir özelliği yok sakın ha makyajınızı yapıp dışarı çıkmayın çok feci bir durumla karşılaşabilirsiniz.                                                                           

12 Nisan 2013 Cuma

SAĞLIKLI TIRNAKLAR İÇİN !

              Bu hafta tırnak bakım ürünleriyle başladı ve devam etti. Kişisel tercihim olan ürünlerin tamamı dışarıdan uygulanan bakım ürünleri ancak insan bedenini düşündüğümüzde dışarıdan yapılan bakımlardan çok içeriden yapılan bakım ya da düzenlemelerin daha işe yaradığı bir gerçek. Güzel, sağlıklı ve güçlü tırnaklara  sahip olmak için birkaç ufak detayı hatırlamak yeterli.




             Tırnak sağlığı sadece güzel  ve bakımlı ellere, zarif bir görüntüye sahip olmamızı sağlamaz aynı zamanda sağlığımızla ilgili büyük bilgileri de edinebileceğimiz bir rehberdir. Bazen kendi farkedebileceğimiz bazen de sadece bir hekimin gözlemleyebileceği bir takım belirtileri ilk önce tırnaklarımızda hissedebiliriz. Belirgin olarak gözlemlenebilecek cilt hastalıklarından mantar, egzama ve sedef bazen ilk önce tırnaklarımızda başlar. Akcİğer, kemik iliği ve bazen karaciğer rahatsızlıkları bunlardan birkaçı.
              Tırnak ve saç gibi % 80 'i sudan oluşan ve çoğunluğu keratin adı verilen sertleşmiş proteinden oluşan tabakaların beslenmesi ve güçlü olması için vitamin ve mineral eksiklerinin giderilmesi, protein ve yağ bakımından zengin içerikli besinlerin seçilmesi önemlidir.
              Tırnak sağlığı için en önemli besimler mevsiminde tüketilen bol sebze ve meyvedir. Yeşil yapraklı sebzeler ve içeriği su bakımında zengin meyveler özellikle ıspanak, marul, tere, roka, semizotu, maydanoz, salatalık, elma, erik, çilek ve domates ( domates Rusya'da ve bazı Avrupa ülkelerinde meyve olarak tüketiliyor ) tırnak sağlığı ve esnekliği için çok önemlidir. Protein açısından zengin bakliyatlar, yağlı tohumlar olarak adlandırılan tuzsuz badem, fındık ve ceviz  omega 3 açısından zengin içerikli besinlerdir. Arı poleni desteği ve kuru meyveler  mineral ve vitamin açısından zengin yüksek demir içerikleri ile yine tırnaklarımızı beslerler.
              Günlük hayatımızda hijyen kurallarında dikkat etmek, kişisel manikür araçlarımızı aile içinde bile başkaları ile paylaşmamak, terlik, şapka, eldiven gibi giysileri temiz kullanmak ve paylaşmamak, manikür ve pedikür için tercih edilen salonların hijyenik durumuna dikkat etmek veya kişisel araçlarımızı götürerek yaptırmak yine alınabilecek önlemlerden bir kaçı. Bunlarla beraber temizlik kurallarını abartıp kimyasal ürünlerle gereğinden fazla meşgul olmakta tırnağın deri ile birleştiği alanda bulunan yarımay şekilindeki '' lanula '' tabakasına zarar verir.
             Haftanın en az 2 günü oje sürmeden tırnağa hava aldırmak, tırnağa dışarıdan zarar veren metal  törpüler yerine kağıt, cam veya çoklu yüze sahip törpülerden edinmek, asetonsuz oje temizleyiciler kullanmak koruyucu önlemlerden olabilir. Unutmadan sararan tırnakları kimyasal içerikler yerine limon suyu ile beyazlatmak bilinen en eski ve işe yarayan önlemlerden biridir.




               Hemen hemen her rahatsızlıkta olduğu gibi tırnak problemlerinde de düzenli  ve dozunda uygulanan bakımlarla  iyi  sonuçlar alınacağı bir gerçek ancak daha ciddi problemlerde bir cilt hekiminden yardım almak aksi takdirde ezbere tedaviler uygulandığında problemin daha da ilerleyebileceğini unutmamak gerekir.

               Sağlıklı günler dileğiyle.......  



              *Bu yazı şahsım tarafından yazılmış olup, kişisel deneyim, fikir, şahsi çözümleme tecrübelerim ve tıbbi bilgi birikimimi içerir. Kopyalanmasının ve izinsiz kullanımının tespiti yasal suç sayılır ve yaptırımları uygulanır. Yazıdan yola çıkarak kendi araştırma ve derlemelerinizi yapabilme hakkınız bulunmaktadır.
                       

         

11 Nisan 2013 Perşembe

MENEKŞE YAĞI VE AKAT GARDİ TIRNAK CİLASI KURUTUCU SPREY

                  Bugün elimdeki diğer tırnak ürünlerini  de yazayım ve seriyi tamamlayayım dedim. 2 ürün birden tanıtmak istiyorum. Güçlendirme ve tırnak eti bakımından sonra son zamanlarda çok duyduğum menekşe yağını denemek istedim. Menekşe yağı özellikle saç bakımı için önerilen ve kokusundan ötürü mikrop kırıcı özelliği bulunduğu ve tedavi edici etkisi bulunan bir yağ. Ben saç tedavisinin yanında tırnak bakımında da hem güzel kokusu hem de tırnakları nemlendirip soyulma, kat kat ayrılma problemlerine iyi geldiğini, tırnak kenarlarını güzel yumuşattığını duymuştum. Tabii bizim aktarlardan aldıklarımız sentetik içerikli, damıtılarak elde edilmiş saf niteliği olan bir yağ değil ancak aldığım günden beri genelde gece yatarken birer damla tırnak diplerime ister ojeli ister ojesiz olsun damlatıyorum ve bir miktar ovarak masaj yapmaya çalışıyorum kalanı da  ellerimin üzerine yediriyorum. İnanılmaz kokusu bir anda her yanı sarıyor sabaha kadar neredeyse kokusu uçmuyor ve sabah kalktığımda yumuşacık ellerle uyanıyorum ve en önemlisi menekşe yağını kullandığımdan beri sanki biraz daha hızlı uzayan tırnaklarım var.


                                            Aktarlardan 4-5 tl. gibi bir fiyata edinebilirsiniz.

              Bugünün ikinci ürünü ise bir oje kurutucu sprey. Daha önce böyle bir ürün kullanmamıştım, sadece kuaförde birkaç kez Flormar'ın oje kurutucu spreyini pedikürden sonra kullanmıştım ama onun yapısı daha saç spreyi formunda uçucu bir yapıya sahip. Ben genelde koyu renk ojelerimi gece yatmadan önce sürüp, yatak yorgan izi olmaması içinde ellerimi dışarı sarkıtıp uyuyorum, sabah bakıyorum bazen bozulmuş, bazen iz olmuş.




               Bu ürünü de ben uçucu bir yapıya sahip sanarak aldım ancak ilk denememde yağlı bir yapısı olduğunu görünce biraz şaşırdım. Ojemi sürdükten sonra parmaklarımı bir araya getirip 1-2 fıs sıkıyorum. Hafif yağlı yapısı ojenin üzerinde sanki koruyucu bir tabaka meydana getiriyor, yaklaşık 5 dk. içerisinde ojenizin büyük bir kısmı kuruyor, geriye güzel bir parlaklık bırakıyor, biraz alkol kokusu barındırıyor gibi, ojenin soyulma süresine bir faydası yok. Ben sıktıktan sonra spreyin fazlasını kenarlara yediriyorum.




             Kozmetik marketlerden 3 - 5 tl. karşılığında edinebilir, muadillerini aşağı yukarı aynı fiyata parfümeri ve kozmetik marketlerden bulabilirsiniz.
                


          Ojelerimizin hiiiiiiiç bozulmadığı, tırnaklarımızın hiiiiiiç kırılmadığı günler dileğiyle....