22 Nisan 2020 Çarşamba

BURBERRY SHEER EYESHADOW - NO : 24 MULBERRY

           Yeniden merhabalar, bugün ne yazsam diye çekmecemi karıştırıken uzun zaman önce sahip olduğum ama hala yazısını yazmadığım bir farı gördüm. Görünce tabii makyaj yapmayı, böyle bir farı kullanmayı da ne kadar özlediğimi hatırladım.
           Burberry tarz olarak çok şık, sade ve klas ürünleriyle tanınır ki asıl alanı giysi ve aksesuar olan ama ilk makyaj ürünü çıkaran markalarından biridir. Bu ürün sanırım 2012 sonbahar - kış makyaj koleksiyonuna ait bir ürün, tam olarak emin değilim.








              Burberry Mulberry, bordo - kaverengi karışımı, içinde güzel, minik ışıltıları olan çok güzel bir far. Yapısı çok yumuşak, bu nedenle tozutmaya müsait ancak diğer yandan yapısı çok ince olduğu için de döküldüğü yere yapışıp kalmıyor. Tabii şunu da belirtmeden geçmeyeyim bu far benim şahsen aldığım bir ürün değil, yurt dışında yaşayan arkadaşım tatile geldiğinde çok beğendim diye bana hediye bırakıp gitmişti. Bununla beraber açıkçası çok sık kullandığım bir far da değil ( hele bu aralar ) ve üzerinden çok zaman geçti, bayatladığını, yapısının bozulduğunu düşünmüyorum, en azından elimin üzerinde denerken, fotoğraflarının çekerken öyle bir durum hissetmedim ama ilk kullandığım zamanlarda göz üzerinde de baz ile kalcılığı 8 saate kadar iyiydi. Son zamanlarda tekrar denemeliyim.
            Bordo, aslında çok sevilen ancak kullanırken en çok zorlayan far tonlarından biri bence. Ancak Mulberry gibi kahveye bakan bir tonu kullanmak daha kolay hatta gölge vs. yapmadan tek başına sür çık yaptığımda da çok güzel duruyor. Işltıları sayesinde çok iltifat almıştım. Bu farın bir güzel yanı da islak - kuru kullanılabilmesi. Çok daha yoğun bir renk elde etmek isterseniz ıslak olarak da kullanabilirsiniz. Ben ıslak olarak denemedim ama daha da güzel renk vereceğinden şüphem yok.

    

                 Yukarıdaki fotoğrafta elimin üzerinde rengini görebilirsiniz. Ancak emin olun yakından çok daha güzel, bir de birkaç gündür İstanbul' da hava çok kötü ve ben istediğim ışığı bir türlü yakalayamadım. Nette çok daha güzel renk gösterimleri ve hatta bu far için muadil, karşılaştırma yazıları da mevcut.
              Ürünün ambalajına ise söyleyecek sözüm yok. Füme - antrasit metal ambalaj üzerine klasik Burberry çizgileri yapılmış. Ürünün kapağında komple ayna ve zor zamanlarda iş görür bir de sünger aplikatör  bulunuyor. Yine farın iç yüzeyi de kabartma olarak Burberry çizgilerine sahip. Evet çok kullandığım bir far değil ama kullandığım zamanlarda da deseninin bozulmasına kıyamadığım için hep kenardan kenardan sürdüğüm doğru maalesef.


        

                 Ürünün miktarı ise 2,5 gr. Çok kullanılmayan bir renk olduğunu düşünürsek fena değil. Ürünün güncel fiyatını ise tam olarak bilmiyorum. Yabancı birkaç alışveriş sitesi 29 USD verirken ülkemizde 200 tl. civarı görünüyor. Burberry makyaj ürünleri ülkemizde sadece Beymen Mağazalarında ve kendi mağazalarında satılıyor sanırım. Bu arada güncel fiyat araştırması yaparken renk numaralarının yenilendiğini gördüm Beymen' de Mulberry 204 olarak geçiyor. Aklınızı karıştırmasın. Burberry makyaj  serilerinde harika renk seçenekleri var, açıkçası birkaç ürünü gözüme kestirdim ama ne zaman alırım kısmet...
              Bitirirken farı bana arkadaşımın hediye ettiğini söylemiştim, bu yüzden karton ambalajı yok dolayısıyla içerik bilgisi vs. veremiyorum.

             Yeni yazılarda görüşmek üzere.

             Sevgiler..... 

3 Nisan 2020 Cuma

The ORDINARY HYALURONIC ACID 2% + B5 SERUM

                 Yeniden merhabalar, en son blog yazımı yazdığımda Corona Virus ülkemizde yeni görülmeye başlamıştı ve tüm uyarılara rağmen gerekli önlemler çok titizlikle alınmadı. Sonrasını ve hızlı yayılımı zaten biliyorsunuz. Şahsi olarak uyguladığımız önlemlerle hayatlarımız bir anda değişti, yeni hayat düzenimde ve ne kadar süreceğini bilmediğimiz bu dönemde evdeki bilgisayarlara ulaşmam ya da ulaşırsam bile bilgisayar başında geçirdiğim vakit biraz daha az. Bu yüzden yazılarım daha seyrek olabilir. Bununla beraber gündem nedeniyle biraz odaklanma problemi de yaşıyorum. Ama ben her şeye rağmen hiç yazı yazmadığım, yazamadığım zamanlarda da blogumu, yazılarımı okuduğunuz için sizlere çok teşekkür ediyorum. Hala blog yazan bir elin parmağı kadar az kişi kalmışken hem gündemden biraz uzaklaşmak adına hem de rutin düzenimi bozmamak adına olabildiğince devam etmek istiyorum.
               Bu uzun girişten sonra gelelim bugünün yazısına; en son The Ordinary Natural Moisturizing Factors adlı ürünü yazmış ve düşüncelerimi belirtmiştim. Bugün markadan aldığım diğer ürün olan % 2 Hyaluronic asit ve beraberinde B5 vitamini içeren serumu yazmaya çalışacağım.


  





             % 2 hyaluronik asit içeren bu serum, nem veren bir destek ürünü aslında. Tek başına kullanabileceğiniz gibi nemlendiriciniz ile karıştırarak da uygulayabilirsiniz ki, bir önce yazdığım ürünün nemlendirmesi bana yeterli gelmediğinde bu üründen biraz damlatıp elimde karıştıryordum. Tek başına bu ürün kullandığımda da ilk anda nem vermesi güzelken birkaç dakika sonra cilt çekmeye başladıktan sonra genelde yeterli gelmiyordu.
            Serumun yapısı zaten çok değişik. Şeffaf renksiz, kokusuz bir ürün. Bir miktar kıvamlı ama akışkan yapısı sayesinde rahat sürülüyor ancak sürdükten sonra yapışkan bir durum var ki çok hoşlandığımı söyleyemeyeceğim. Ha bu yapışkan hal geçici bir durum, kısa bir süre sonra geçiyor ve yukarıda da belirtiğim gibi sürdüğüm anda nem vermesi iyi ama cildim çektinden sonra yeterli gelmiyor.
          Bununla beraber içerik ilavesindeki B 5 desteğine dair cildimde yumuşaklık dışında herhangi gelişme de gözlemlemedim. Ben yumuşaklık etkisinin de içeriğindeki B5' den değil de Gliserin ve Akasya özünden kaynaklandığını düşünüyorum. Esasen Pantotenik asit olan B5 yani bilinen adıyla Provitamin B5 yüksek protein içeriği ile kırmızı et, yeşil, turuncu sebze ve meyvelerde bulunurken sentetik karışımları daha çok saç bakım ürünlerinde kullanılır. Akasya özü ise aslında eski vahşi batı filmlerinde gördüğümüz o büyük kaktüslerin için de bulunan ve zor durumda kalındığında su - sıvı olarak içilebilen özütün daha gelişmiş versiyonu ve özellikle Murad markası iyileştirici - sakinleştirici etkisi ile bilinen bu içeriği ürünlerinin % 65' inde kullanıyormuş.




              Ürünün ambalajı ise standart damlalıklı cam şişe. Damlalık kısmının da cam olması çok güzel. çünkü cam şişenin içine giren kısımın plastik olması güzel olmazdı. Damlalığa her seferinde gelen ürün miktarı ise ortalama % 60 - 70 civarında, yani damlalık hiç bir zaman tam dolmuyor. Kontrollü uygulama açısından gelen miktar tek sefer için yüz ve boyun bölgesine yetiyor.
Karton ambalaj da yine markanın standartlarına uygun şekilde yapılmış.
              Ambalaj üstü bilgileri ve içerik listesi ise aşağıdaki fotoğraflardaki gibi.








                  Ürünün miktarı ise 30 ml. ve güncel fiyatını bilimiyorum. Ben yurt dşında bir Douglas Mağazasından 7.90 Euro karşılığında almıştım. Ülkemizdeki fiyatlar ve marka ile ilgili diğer bilgi ve benim düşüncelerimi ise bir önceki yazımda bulabilirsiniz.

                  Sevgiler....