DKNY BE DELICIOUS FRESH BLOSSOM PARFÜM

                   Haziran ayının ilk yazısından merhaba, havalar artık iyice ısındığına göre hafiften yaz kokularına geçiş yapmak lazım. Sıcak havalarda şekerli, yoğun, tatlı kokuları kullanmayı çok sevmiyorum. Miktarı az tutsanız bile bir süre sonra hele de hareket halindeyseniz terle birleştiğinde hoş olmayabiliyor. Aslında ben sıcak havalarda hiç parfüm bile kullanmadan daha sprey kolonya ya da body splash tarzı hafif ürünler seviyorum. Tabii onları, kalıcılığı çok az olduğu için çok sık tazelemek gerekiyor ama özel bir yere vs giderken de illa bir parfüm lazım oluyor. İşte bugün yazacağım parfüm tam da böyle zamanlara uygun taze, güzel kokulu, ilkbaharı anımsatan hatta sürekli burnunuzda hissedeceğiniz hem hafif, hem kalıcı güzel bir parfüm. 

          Parfümümüz New Yorklu ünlü tasarımcı Donna Karan' ın aslında çok ünlü olan yeşil elma parfümünün versiyonu. Be Delicious yeşil elma yıllar geçmesine rağmen hem güzel kokusu hem de kalıcılığıyla hala popüler. Parfüm bu kadar tutunca tabii flankerleri çıkarmak kaçınılmaz olmuş ve 2009 yılında çiçeksi meyveli bir versiyon olan pembe Be Delicious parfüm piyasaya sürülmüş. Greyfurt, kayısı, vişne, kiraz, kırmızı elma gibi meyve notaları ve gül, zambak, yasemin, odunsu notalar ve sakura gibi çiçek karışımları ile harmanlanmış. Ben sıktığımda ise ağırlıklı olarak, kiraz, vişne, kırmızı elma ve sakuranın karışımını yoğun hissediyorum. Bu güzel açılışın ardından ise birkaç saat sonra sadece kiraz ve sakurayı alıyorum. Silajı güzel, kalıcılığı orta iyi ama ten rengine göre azalmaya müsait çünkü oldukça hafif bir koku ancak ertesi gün giysilerimde ve tenimde kalması da beni şaşırttı. 

          Hatta kokuyu daha önce şurada yazdığım Yves Rocher kiraz çiçeği parfüme de çok benzettim. Ancak Yves Rocher parfümün kalıcılığı çok az. ( Hala bulunuyor mu bilmiyorum, uzun zamandır bir Yves Rocher Mağazasından alışveriş yapmadım ) .  

   

                  Parfümün şişe tasarımı da çok ilgi çekici. Yarım daire yuvarlak şişe üzerine elma formu kapak detayı amorf edilerek verimeye çalışılmış. Bütün olarak bakıldığında duruşu, görünüşü harika ama kullanım kısmında işlevselliğini ben çok başarılı bulmadım doğrusu. Bir kere kapağı çıkarmak inanılmaz zor. Her defasında açmak için kenarından  kanırtmak zorunda kaldım, en sonunda ise bıkıp hiç kapatmadım. Çantada vs. evet belki açılma yapmaz ama yuvarlak hatlarıyla taşımak için de çok uygun değil bence. Şişe tasarımı ile ilgili şöyle bir durum da var yalnız, daha küçük boy şişelerde kapak yok ve atomizer kısmı direkt kapağın üzerinde bulunuyor. Belki de büyük şişede bunu uygulayamadıkları için komple kapak yaptılar. Dolayısıyla küçük boyların kullanımı daha rahat. Belirtmeden geçmeyeyim.  

  

            Sonuç olarak, sıktığınız anda sice cesaret veren, dinamik, caip ama bir o kadar da romantik ve huzurlu olan bir koku arıyorsanız DKNY Be Delicious parfümleri belki denemek istersiniz. Parfümün bu yeşil olandan başka sarı, beyaz, kırmızı ve gold olan birkaç flankeri daha var. Fiyatları da yine klasik yeşil elmaya göre bir tık daha uygun. Ortala fiyat aralığı 250 - 350 tl. olan parfümün ben bu 100 ml. olan boyunu Rossmann Mağazalarından 170 tl. karşılığında edinmiştim. 

         Ambalaj üstü içerik bilgilsi ise aşağıdaki fotoğraftaki gibi;

 

                 Sevgiler.....

 

CHARLOTTE TILBURY POWDER AND SCULPT BRUSH

                           Merhaba, ne zamandır bir fırça yazısı yazmamışım. Markadan daha önce şuradaki göz fırçasını kullanıp yazmıştım. Bugün ise elimde olan diğer fırçayı yazmaya çalışacağım. 

                Fırçamız markanın konik uçlu fırçası olarak geçiyor. Bazı yerlerde bu tip fırçalara mum uçlu fırça da deniyor. Yüze şekil vermek için en ideal tipli fırçalardan. Bu fırça pudra, bronzer, yüz - burun kontürü ve çerçeve uygulamaları için adeta biçilmiş kaftan. Bunların dışında ben bu fırça ile allık ve aydınlatıcı sürmeyi de denedim ve özellikle allıkta da çok başarılı buldum. Aslında aydınlatıcı sürmede de başarılı ancak özellikle şakaklarınız genişse daha iyi duruş sağlıyor. 

   

                  Fırçamız % 100 sentetik kıllardan oluşuyor ancak el yapımı. Kıl yapısı çok yumuşak, ne çok sık kıllı ne de çok seyrek. Ürünü çok güzel alıyor. Toplam boyu 18 cm. ,kıl boyu 4 cm. ve çapı 2 cm. Ferrulesi parlak, metal rose gold dediğimiz pembe altın renkte. Sapı ahşap ve hafif oyuntulu şekliyle ele çok güzel oturuyor. Sap kısmı da markanın ikonik rengi olan lake bordo. 

Ambalaj üstü bilgileri ise aşağıdaki fotoğraflardaki gibi;

  

               Fırçanın fiyatı ise orijinal sayfasında 35 Pound olarak görünüyor ama ben önceki fırçamla beraber aynı fiyata almıştım. Benzer türde fırçalar artık bizim ülkemizde de hatta yerli marka olarak, çok daha uygun fiyata mevcut. 

             Sevgiler ve mutlu günler dileğiyle.....

ESTEE LAUDER LITTLE BLACK LASH PRIMER

                Merhaba, rimel sürmeden önce genelde baz bir ürün kullanmayı uzun süredir alışkanlık haline getirdim.Vazgeçemediğim makyaj ürünlerinden biridir benim için. Blogda yazısı olsun olmasın bu kategoride pek çok ürün denemişimdir. Hatta blogu ilk açtığım zamanlar yine Estee Lauder markasına ait kirpik bazını da şurada yazmışım ( ilk yazılarım çok acemiceymiş bu arada 🙈😂 ). 

             Ürün bildiğimiz kirpik bazlarından biraz farklı olarak siyah renkte. Göz kapağına ve kirpiklere uyumlu fırçası sayesinde göze güzel oturuyor. Ben bazen bu bazı tek başına da kullanıyorum. Fırçanın yuvarlak kısmı ile sürüp ikinci kez sırt kısmı ile tarıyorum. Yapısı güzel ilk başta biraz ıslaktı bu yüzden hafiften birkaç kirpiğimi birbirine yapıştırdı ki bu benim hiç sevmediğim bir durumdur. Ama bu durum üstüne rimel sürdüğünüzde ya da belirttiğim gibi tarama işlemi yaptığınızda düzeliyor. Hele sizin kirpik yapınıza uygun hacim veren güzel bir rimel ile kullandığınızda çok güzel görüntüsü olan kirpiklere kavuşuyorsunuz. 

 

               Ancak şunu belirteyim tek başına rimel gibi kullandığımda normal bir rimel sürülmüş kirpik görüntüsü olmuyor. Daha günlük daha yumuşak ama boyalı, hafif volümlü ve ayrılmış kirpikleriniz oluyor. Asla ama asla, akma, bulaşma, kuruyup dökülme ve alerjik bir durum yaratmıyor.              

Tabii üstüne sürdüğünüz rimel ile de bazın uyumu çok önemli. Bu kısmı ise biraz deneme yanılma yoluyla zamanla buluyor insan. 

Uzun süre kullanıldığında bu ürünün kirpiklere bakım yaptığı da orjinal sayfa açıklamasında yazılmış ancak ben o kısmı henüz tecrübe edemedim. Ürünün ambalajı güzel, açma - kapama mekanizması sağlam. Rengi markanın klasik lacivert rengi ki ben çok beğeniyorum. Kıvrımlı fırçası sayesinde fırça tüpten çıkarken fırçada kalıntı kalmaması da artı puan. 

           Ürüne ait ambalaj üstü bilgileri ve içerik listesi ise aşağıdaki fotoğraflardaki gibi;

  

                 Ürün miktarı 6 ml. ve güncel fiyatı 174 tl. olarak görünüyor. Gerçi şu an stok dışı ama sık sık yeniden satışta oluyor. Ben bir set alırken indiriminden faydalanıp 100 tl. karşılığında sepete atmıştım. Ancak piyasada hem çok daha uygun fiyatlı hem de çok başarılı rimel - kirpik bazları var. 

                Sevgiler.....    

WELEDA GRANATAPFEL ( NAR ÖZLÜ SIKILAŞTIRICI ) SERUM

           Merhabalar, yakın zamanda markadan şuradaki ürünü yazıp, çok memnun kalmıştım. Bugün de yaKın zamanda kullanıp bitirdiğim diğer ürünü yazmaya çalışacağım. 

    

               40' lı yaşların başında artık hem geçmişten gelen cilt hasarlarını onarmak hem de gelecek için daha az yıpranmış bir cilt için imkanlar dahilinde antioksidan ürünlere yer vermek gerekiyor. Antioksidan, adı üzerinde hücre içindeki yıpranmayı, oksitlenmeyi azaltıcı, onarıcı ürünlerdir. Kırmızı meyve ve sebzelerin tamamı bu konuda etkiliyken, nar bu çeşitllik içerisindeki en başarılı ürünlerden biri. Narın özellikle çekirdeğinde bulunan çok yüksek orandaki polifenol, stres ile savaş konusunda çok etkili bir madde.  

              Weleda nar özlü sıkılaştırıcı yüz serumu da bu noktada cilt hücrelerini canlandırarak daha sıkı, daha esnek daha yenilenmiş ve yüksek dirençli bir cilt sunuyor. Ben kullandığım süre içerisinde gerçekten de canlı ve netlik verdiğini gördüm. Sıkılaştırma etkisini ise elimde sadece bir adet ürün olduğu için çok az hissettim. Biliyorsunuz bu tür ürünlerde istikrar çok önemli ve gerçekten sağlam bir etki hissedebilmek için 3 - 6 ay devam etmek gerekiyor. Ben sadece bir adet ürün aldığım için gerisini getiremedim tabii. 

              Ürünün yapısına gelecek olursam oldukça akıcı, sıvı kıvamlı, çekmeyi unuttum ama sedefli beyaz gibi açık bir rengi, çok hafif, güzel bir kokusu var. Klasik pompalı ucu kullanım açısından güzel. İki pompa ürün yüz ve boyun bölgesine çok güzel yetiyor. Sürdükten sonra kısa bir süre cilt ıslak kalıyor ve birkaç dakika içerisinde emiliyor. İlk başlarda hafif bir karıncalanma da hissettim. Birkaç kullanımdan sonra o da kalmadı. 30 ml. ürün ortalama iki ay bana yetti.  

  

           Ambalaj üstü bilgileri, içerik listesi ve ürün içinden çıkan prospektüs de aşağıdaki fotoğraflardaki gibi.

              Ürünün güncel fiyatı ise yabancı alışveriş sitelerinde 20 Euro civarında. Ben sanıyorum 8 - 10  Euro arasında bir fiyata edinmiştim. 

             Markanın orjinal sayfasına buradan , ülkemiz sayfasına ise buradan  ulaşıp ürünleri keşfedebilirsiniz. 

            Sevgiler....

CLINIQUE HAPPY HEART PARFUM

                   Yeniden merhabalar, yeni ay, yeni yazı ve ben Mayıs ayının ilk yazısını ancak yazmaya fırsat bulabiliyorum. Günün yazısı ise geçtiğimiz yaz kullanıp bitirdiğim ve çok çok sevdiğim bir parfümün yazısı olacak. 

   

                Clinique parfümler aslında çok ilgimi çekmez. Genelde orta segment olanların silajnı ve kalıcılığını az bulurum. Üst segmentdeki parfümleri ise çok yoğun ve ağır. İlk olarak 2001 yılında klasik HappY parfümü denediğimde de kadın olanından çok erkek versiyonunu çok daha başarılı bulmuş, beğenmiştim. Sonrasında marka 2003 yılında Happy Heart parfümü koleksiyonuna ekledi. İlk başlarda çok ilgi görmeyen parfüm adeta değeri sonradan anlaşılan bir tablo gibi yıllar sonra daha çok sevildi. 

              Adeta bir çiçek buketini paketlemişsiniz gibi hissettiren nefis bir karışım. Ünlü burunlar Cristophe Laudamiel ve Chanel parfümlerin yaratıcı ekibinin en önemli üyesi olan Olivier Polge tarafından yaratılan kokuda mandalina, portakal, salatalık, sümbül, sandal ağacı ve temel orman notaları ve tarçın bulunuyor. Ben sıktığımda ağırlıklı portakalın ve pembe çiçeklerin kokusunu alıyorum. Sanki bir çiçek havuzundaymışım gibi hem taze, hem ferah hem de insanı baymayan, enerji veren nefis bir koku. Sıkar sıkmaz kendinizi temiz hissettiriyor. 

            Kalıcılığını internette az bulanlar olmuş olmasına rağmen ben özellikle temiz cilde kullanıldığında orta - iyi bulduğumu söylemeliyim. Yaklaşık 4 - 6 saatte tazelemeden kalıyor, 8 saate kadar çıkabiliyor. Elbette zaman geçtikçe ilk sıkıldığı gibi yoğun hissedemiyorsunuz ama giysilerinize de hafiften siniyor. Ten rengi ve yaş grubu olarak da her kadına hitap edebilecek joker bir parfüm. Ben alırken tester olmadığı için internetten notalarına bakarak kör alım yapmıştım 

( böyle durumlarda ne kadar kötü olabilir ki diye düşünüyorum 😅). 

        Ürünün şişe tasarımı da bence çok güzel. Çiçek notaları baskın olduğu için karton dış ambalaj çingene pembesi düşünülmüş. Dış amabaljın rengiyle bile enerji veriyor bence. Şişe tasarımı ise çok sade, çok şık. Beyaz şişenin kenar kısımlarında çok hafif pembe gölgeler var. Parlak, metal, gümüş rengi kapak şişe ile aynı ebatlarda yapılarak bir bütünlük sağlanmış. Şişenin üstündeki yazılar yine pembe düşünülmüş.   

                 Ambalaj üstü bilgileri ve içerik listesi ise yukarıdaki fotoğraflardaki gibi. Ürünün fiyatına gelecek olursam 50 ml. boyu için kendi online satış sayfasında 465 tl. olarak görünüyor. Ben geçtiğimiz yıl ekonomik kriz henüz bu kadar hissedilmiyorken bir kapmanya zamanı indirimli olarak 200 tl. karşılığında edinmiştim. Fiyat  - performans kıyaslaması yapacak olursam eğer belki benzer notalardaki ürünler, 100 ml. ' lik bir parfüm için aynı bedel ödenebilir diye dşünüyorum. Ancak belki yine de markanın ülkemiz sayfasına bakıp, ürünleri ayrıntılı olarak incelemek istersiniz. 

            Sevgiler.....